"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2519 E., 2022/3380 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/776 E., 2022/310 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin son dönemlerde tamamen değiştiğini, kendini evden ve müvekkilden uzaklaştırdığını, tamamen alkol ve gece hayatına verdiğini, davalı tarafın bununla da kalmayıp müvekkile karşı birçok kez sadakatsiz eylemlerinin olduğunu, davalı tarafın halen ilişki yaşadığı kişi ile birlikte yaşadığını, evliliğin bu aşamaya gelmesinde davalı tarafın kusurlu olduğunu iddia ederek; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkil yararına yargılama süresi boyunca aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, hükümle birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı adına kayıtlı araç ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle: davacının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliğinin sürdürülmesi bakımından herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yetki itirazının bulunduğunu, davacı kadının kıskanç tavırlarının evlilikleri açısından sorun teşkil ettiğini, davacı kadının 2019 yılı Ekim ayında evi terk ederek ... İline gittiğini, davacı kadının talep ettiği nafaka miktarını ödeyecek gücünün bulunmadığını, haksız ve yersiz açılan boşanma davasının reddine, maddî olarak nafaka ödeyebilecek gücü bulunmadığından nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, evlilik birliği içerisinde davacıya karşı küfür ettiği, sürekli olarak alkol kullandığı ve çalışmadığı saatler de dahi eve geç geldiği, davacıya karşı "Git buradan sana damatların baksın" şeklinde söylemde bulunduğu, başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, tarafların ...'ya taşınma öncesinde aralarında yaşandığı iddia edilen olayların af kapsamında kaldığından kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, gerçekleşen ve kabul edilen iddialar doğrultusunda evlilik birliği temelinden sarsıldığını, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca tarafların boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaat, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu karara esas alman tanık anlatımlarının hiçbirinin görgüye dayalı olmadığını, davacı kadının beyanları olduğunu, evlilik birlikteliğini temelinden sarsacak geçimsizliği, kusurun ispatlanamadığını davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu beyan ederek; davanın ve davacı kadının tüm taleplerinin reddine karar verilmesi için istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediğini, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanları aynen tekrar ederek evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde kusurunun ispatlanamadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, istinaf taleplerinin ayrıntılı incelenmediğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.