Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7626 E. 2024/4293 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur belirleme, velayet, maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunarak, davacı-davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2944 E., 2023/1230 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/502 E., 2022/282 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre davacı-davalı kadın vekilinin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı - davalı kadın vekilinin reddedilen yön dışında diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı

anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevaba ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, müvekkiline sözlü, psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını, tüm davranışlarını çocuklarının yanında da yaptığını ve çocuklarının psikolojisini bozduğunu, babasının vefatı sonrasında annesinin başka bir evlilik yaptığından dolayı sürekli yüzüne vurarak "Sen sahipsizsin, kimsesizsin, sen bensiz bir hiçsin, sen gitsen sana kim bakacak, bana muhtaçsın, benim istediğimi yapmak zorundasın, ya yaparsın ya da gidersin" şeklinde söyleyerek sürekli aşağıladığını, tehdit ettiğini, başka erkeklerle konuştuğunu, görüştüğünü söyleyerek iftira attığı gibi akrabalara anlatarak herkese yaydığını, evden kovduğunu, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla birleştirilen davanın reddine, davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 120.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları ve takılan paraların iadesine aksi halde bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, davacı vekili 10.09.2020 tarihli dilekçesi ile, ziynet alacağı miktarının toplam 66.940,00 TL, düğünde takılan nakitin ise 4.800,00 TL olduğunu beyan etmiş, 18.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı miktarını toplam 73.629,22 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, ortak çocuklara psikolojik şiddet uyguladığını ve evi terk ettiğini, müvekkilini tehdit etttiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, telefon konuşmalarında kadına küfür ettiği, kadının ise evi bırakıp gittiği, başka erkekle mesajlaştığı ve aynı zamanda cinsel içerikli konuşmalar yapmak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin az, kadının ise ağır kusurlu olduğu, erkeğin birleştirilen dava dilekçesinde ziynet eşyalarının varlığını kabul ettiği ve eşinin, evin ve çocukların ihtiyaçlarına kullandığını ikrar ettiği, kadının annesinin ve annesinin eşinin isekadının son olarak yanlarına geldiğinde üzerinde para ve altınlarının olmadığına ilişkin tanıklıklarına göre ziynet eşyalarının erkekte kaldığının anlaşıldığı, kadının sunduğu kartvizitlerin ise yazılı delil niteliği ve arkasında yazılı notların herhangi bir ispat gücü bulunmadığı, dosyaya sunulan fotoğraflara göre ziynet eşyalarının miktarının belirlendiği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 4 adet 22 ayar her biri 20 gram burma bilezik (33.723,20 TL), 5 adet çeyrek altın (3.763,90 TL), 1 adet 14 ayar 4,50 gram alyans (1.211,44 TL) değerindeki takıların aynen iadesine ve 200,00 TL para takısının erkekten alınarak kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynet ve para takısının toplam değeri 38.898,54 TL'nin 17.02.2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu, erkeğin ise az kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, birleştirilen davanın kabulüne dair kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre erkek lehine takdir edilen tazminatların yerinde olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın doğru olduğu, dosyada iki ayrı sosyal inceleme raporu, ortak çocukların beyanları, ortak çocukların üstün menfaatleri gereği velâyetlerinin babalarına verilmesinin yerinde olduğu, velâyet ve kişisel ilişkiye dair verilen kararların kesin hüküm oluşturmadığı, bu talepler hakkında somut durum ve koşullara göre her zaman dava açılabileceği dikkate alındığında kurulan kişisel ilişkinin de yeterli olduğu, ziynet alacağı davasının toplanan deliller ve dosya kapsamına göre kısmen kabul edilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabul gerekçesinin doğru olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında birleştirilen davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygun olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.