"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/855 E., 2023/1089 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/479 E., 2019/482 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi kararının istinaf sınırlaması hatalı yapıldığından bahisle usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şiddet ve hakaret gördüğünü, müvekkilinin evliliğin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, en ufak şeylerde müvekkiline davalının saldırdığını, davalıyı gece geç saatlerde aramasına ve mesaj atmasına rağmen cevap vermediğini, davalının eve geç gelmeyi alışkanlık haline getirdiğini, müvekkil ile davalı arasında evli kaldıkları süre boyunca çok az karı-koca ilişkisi yaşandığını, davalının çalışmadığı gibi sürekli olarak müvekkilin babasından miras kalan apartman için "Ben de ortağım müteahhite verelim daireleri alalım bana da daire kalır, ben de varım bu evde." diyerek aile içinde huzursuzluk yarattığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve ailesi tarafından korku ve baskı ile ezildiğini, erkeğin aşırı kıskançlığı ve baskısının müvekkiline hapis hayatı yaşattığını, erkeğin müvekkilini hiçbir zaman sevmediğini, yerli yersiz tartışma çıkardığını ve azarladığını, işsiz olup ailesinin yardımı ile geçindiğini, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, başkalarının yanında erkeğe hakaret ettiği, buna karşılık erkeğin de kadına karşı kıskanç tutumlar sergileyerek sosyal hayatta onu kısıtlamış olduğu, boşanmaya neden olaylarda her iki eşin de eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu' nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, davalı- karşı davacı kadın lehine 27.11.2018 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren bağlanan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, davalı- karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili 27.09.2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı-karşı davalı erkek vekili 02.10.2019 tarihli ek istinaf başvuru dilekçesinde kadının boşanma davasının kabulü, tedbir nafakası yönünden de istinaf yoluna başvurmuştur.
3.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;davacı- karşı davalı erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı kadının, eşine ailesinin yanında "Sen görgüsüzsün, bir şey bilmezsin." diyerek hakaret ettiği, taraflar arasında en son kandil meselesi yüzünden yaşanan tartışmada eşine "Ben anneme gidiyorum, seni bırakırım ama annemi bırakmam." diyerek ortak evden ayrıldığı, davacı- karşı davalı erkeğin ise aşırı kıskanç olduğu, kadının tek başına dışarı çıkmasına izin vermediği, kadının yakınları ziyaretlerine geldiğinde soğuk davrandığı anlaşılmakla, evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu olduğu, tarafların kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmemekle birlikte gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesine, davalı-karşı davacı kadının çalışmadığı ve sabit gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, tarafların evlilik süresi, davalı-karşı davacının yeniden evlenme ve çalışma ihtimali dikkate alındığında, davalı- karşı davacı kadın lehine aylık 500,00 TL'den iki yıllık olmak üzere toplam 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, manevî tazminat talebinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili; davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dairemiz 09.01.2023 tarihli ilamı ile istinaf talebinde bulunan erkek tarafından istinaf süresinde verilen ek istinaf dilekçesinde kadının boşanma davasının kabulü ve tedbir nafakasının da istinaf edildiği, ne var ki erkeğin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği belirtilerek istinaf sınırlamasının hatalı yapıldığından bahisle sair itirazlar incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davalı- karşı davacı kadının, eşine ailesinin yanında "Sen görgüsüzsün, bir şey bilmezsin." diyerek hakaret ettiği, taraflar arasında en son kandil meselesi yüzünden yaşanan tartışmada eşine "Ben anneme gidiyorum, seni bırakırım ama annemi bırakmam." diyerek ortak evden ayrıldığı, davacı- karşı davalı erkeğin ise aşırı kıskanç olduğu, kadının tek başına dışarı çıkmasına izin vermediği, kadının yakınları ziyaretlerine geldiğinde soğuk davrandığı anlaşılmakla, evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu olduğu, tarafların kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmemekle birlikte gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesine, davalı-karşı davacı kadının çalışmadığı ve sabit gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, tarafların evlilik süresi, davalı-karşı davacının yeniden evlenme ve çalışma ihtimali dikkate alındığında, davalı- karşı davacı kadın lehine aylık 500,00 TL'den iki yıllık olmak üzere toplam 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin manevî tazminat talebinin reddine yönelik kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, erkeğe hakaret eden kadının adeta ödüllendirildiğini, eşi işte olduğu sırada evi kadının terk ettiğini, kusurlu olan kadının karşı davası yönünden verilen boşanma kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, erkeğe sürekli olarak hakaret eden, insanların yanında küçük düşüren, ailesine kötü davranan ve bu davranışları tanık beyanları ile ispat olunan kadının boşanma talebinin reddi gerektiğini, erkeğin işsiz olduğunu, davalı kadının evi terk ettiğini, tam ve ağır kusurlu olan davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilemeyeceğini, hükmedilen toplu yoksulluk nafakasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, kadının muhasebecilik yaptığını, sırf nafaka alabilmek adına kendisini muhtaç ve işsiz gösterdiğini, 9 ay gibi kısa süre bir evlilik nedeniyle kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının 6 yıldır devam ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesinde duruşma açıldığı da gözetilerek vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; erkeğin gebelik döneminde kadını yalnız bıraktığını, evden kovduğunu, evliliğin erkeğin kusurlu hareketleri bittiğini, erkeğin uyguladığı baskıcı ve kıskanç tutumu, evden kovması, ailesi ile görüşmesini engellemesi ve bebeğini kaybettiğinde yalnız bırakması ve bebeğin kaybından kadını suçlaması ve yargılama esnasında kadını gece hayatı ve alkol gibi asılsız iftiralar suçlamasının evlilik bağını tümden koparttığını, belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen nafkalar ile tarafların tazminat taleplerinin reddi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince kanuni zorunluluk gereği açılan duruşma nedeniyle vekâlet ücreti takdiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarih, 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı bozma sonrası duruşma vekâlet ücreti verilemeyeceğine ilişkin karar.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.