"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/317 E., 2023/836 K.
...
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/485 E., 2020/191 K.
Taraflar arasındaki çocuğun anne soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanınkabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Çorlu 2. Aile Mahkemesi'nin 2016/474 Esas, 2017/486 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, ortak çocuk ...'in velâyetinin davacı anneye verildiğini, davalının boşanma davası sırasında ve hala çocuğu görmeyi talep etmediğini, çocuğun kendisinden olmadığı iddiası ile DNA testi istediğini, iştirak nafakasını ödemediğini, çocuğun soyadının annesinin soyadından farklı olması nedeniyle ileride yaşayabileceği sorunların önüne geçmek adına ve çocuğun yüksek menfaati gereğince velâyeti annede olan ...'nun soyadının annenin bekarlık soyadı olan ... ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; boşanmış ailelerde ortak çocukların soyadının babanın soyadı ile aynı olmasının süregelen bir uygulama olduğunu, çocuğun soyadının annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi ve annenin yeniden evlenmesi halinde soyadı konusunda çocuğun sorunlar yaşayabileceğini, velâyetin değişmesi halinde bu kez çocuğun tekrar babanın soyadını almak durumunda kalacağını, çocuğun soyadının babasının soyadından farklı olmasının da çocuğa sorun yaşatacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Nüfus Müdürlüğü cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun velâyetinin davacı anneye verildiği, anneyle çocuğun birlikte yaşadığı, çocuğun anne yanında eğitimine devam ettiği, soyisimlerinin farklı olması nedeniyle sorunlar yaşamalarının muhtemel olduğu, çocuk ile çocuğun velâyetinin bulunduğu annenin aynı soyismini taşımasında çocuğun üstün yararının bulunduğu, imzalanan 11 nolu protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Yönelik Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol'ün 5 inci maddesinde, eşlerin gerek evlilik süresince gerekse evliliğin sona ermesinden sonra kendi aralarında ve çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanacağının düzenlenmesi karşısında ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın 90 ıncı maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmelerin hukuk sistemimizin bir parçası olduğu, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahip bulunduğu, yine aynı fıkraya göre uygulamada bir kanun hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde sözleşme hükümlerinin esas alınmasının zorunlu olduğu, bu kuralın bir zımni ilga kuralı olup temel hak ve özgürlüklere ilişkin sözleşme hükümleriyle çatışan kanun hükümlerinin uygulanma kabiliyetini ortadan kaldırdığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; baba ile ortak çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle yaşanacak sorunların tartışılmadığını, evlilik birliği içinde doğan çocuğun aile soyadını taşıması gerektiğini, bu soyadın da babanın soyadı olması gerektiğini, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılması ile annenin soyadını almasını gerektirecek bur neden bulunmadığını, ortak çocuğun velâyeti babada bulunan kardeşinden farklı bir soyadı taşımasının soruna neden olabileceğini, annenin soyadı değişikliğinin ortak çocuklardan sadece biri için talep etmesinin kötü niyet göstergesi olduğunu, annenin ileride yeniden evlenmesi durumunda soyadı konusunda sorunlar yaşanabileceğini, çocuğun velâyetinin baba tarafından talep edilmesi halinde de sorun yaşanacağını belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile soyadı değiştirilmesi talep edilen çocuğun dava tarihinde ergin olmayıp annenin velâyeti altında bulunduğu, davalı baba ile ortak çocuk ve davacı annenin soyadı farklılığı nedeniyle ortak çocuğun sorunlar yaşadığı, soyadı değişikliğinin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; baba ile ortak çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle yaşanacak sorunların tartışılmadığını, evlilik birliği içinde doğan çocuğun aile soyadını taşıması gerektiğini, bu soyadın da babanın soyadı olması gerektiğini, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılması ile annenin soyadını almasını gerektirecek bur neden bulunmadığını, ortak çocuğun velâyeti babada bulunan kardeşinden farklı bir soyadı taşımasının soruna neden olabileceğini, annenin soyadı değişikliğinin ortak çocuklardan sadece biri için talep etmesinin kötü niyet göstergesi olduğunu, annenin ileride yeniden evlenmesi durumunda soyadı konusunda sorunlar yaşanabileceğini, çocuğun velâyetinin baba tarafından talep edilmesi halinde de sorun yaşanacağını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, çocuğun annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kabul kararının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci, 41 inci ve 90 ıncı maddeleri, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 339 uncu vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava, çocuğun, velâyet sahibi annesinin bekarlık soyadını kullanmasına izin davasıdır. Boşanma sonrası velâyet hakkına sahip davacı anne çocuğun üstün yararı varsa çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyebilir. Sadece velâyet hakkına sahip olmak, velâyet hakkına sahip davacı anneye bekarlık soyadını çocuğuna kendiliğinden verme hakkını kazandırmaz. Burada çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Somut olayda, velâyet hakkına sahip davacı anne kendi soyadı ile çocuğun soyadının farklı olmasının çocuğu olumsuz şekilde etkilediğini ileri sürmüş ve çocuğun soyadının bekarlık soyadı olan ... ile değiştirilmesini talep etmiş ise de; dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, davacı annenin çocuğun soyadının bekarlık soyadı ile değiştirilmesini haklı ve meşru nedenlerle ispatlayamadığı gibi çocuğun üstün yararı bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Ayrıca, boşanma kararı ile tarafların diğer ortak çocuğunun velâyetinin ise babaya verildiği görülmüştür. Kardeş soyadlarının birbirinden farklı olmasının, ileride her iki çocuğun ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişimleri açısından sorun ve karışıklık yaratabileceğinin kabulü gerekir. Hal böyle iken Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...