Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7681 E. 2024/3153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu ipoteğinin kaldırılması davasında, taşınmazın icra yoluyla satışı nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın icra yoluyla satılıp üçüncü kişiye tescil edilmesi nedeniyle, aile konutu şerhinin kaldırılması talebinin konusuz kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin karar verilmesine yer olmadığına dair kararının ve istinaf mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/664 E., 2023/905 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/388 E., 2022/784 K.

Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın eşlerin birlikte birikimleri ile alındığını, aile konutu olarak kullanıldığını, başka taşınmazlarının olmadığını, çalıştığı şirket nedeniyle ipotek tesisinin açık muvafakati olmadığı için geçersiz olduğunu iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu olan taşınmazın tapuda davacı adına tescilini, tescilinin mümkün olmaması halinde şimdilik 10.000,00 TL taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, bankanın tapu siciline güvenerek ipotek tesis ettiğini, bankanın iyi niyetinin korunması gerektiğini, somut olayda ipotekli taşınmaz maliki davacının eşi olup, davacının eşinin ipotek verdiğini bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, satışın tamamlanıp davalı bankanın alacağına mahsuben satın aldığını ve banka adına tescil edildiğini, davanın konusunun kalmadığını ileri sürerek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın satışının gerçekleştiği, Türkiye Halk Bankası adına tescil edildiği, davacının mernis adresinin "... mahallesi ... Evleri .../Giresun" olduğu, dava konusu taşınmazın ise "Giresun ... Köyü"nde bulunduğu, davacı tarafça herhangi bir elektrik, su, doğalgaz faturası da sunulmadığı gibi dosya içeriğinde bulunan Giresun İcra Dairesinin 2018/3940 tlmt sayılı dosyasında tutulan 06.07.2022 tarihli işgalci tespit tutanağında dairenin boş olduğunun bildirildiği dava konusu Giresun ili ... ilçesi ... köyü 108 ada 29 parsel sayılı D Blok 1 nolu bağımsız bölümün cebri icra yolu ile satışının yapılmış olduğu, 30.06.2022 tarihinde Türkiye Halk Bankası A.Ş. Adına tescil edildiği, bu haliyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte davalı bankanın basiretli bir biçimde davranıp aile konutu olarak kullanıldığını eksperleri marifetiyle yaptıkları inceleme sırasında görmeleri nedeniyle bu konutta oturduklarını bildiği davacı eşin rızasının alınmasının gerektiğini bilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasında icra marifetiyle satışın davayı konusuz bırakıp bırakmayacağı ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi, 1023 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.