"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2633 E., 2023/1203 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/523 E., 2021/904 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; erkek vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili 17.06.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; erkeğin zina yaptığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl Ocak ayında önceki yılın yeniden değerleme oranında arttırılmasına, kadın yararına 1.000.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili çekişmeli olarak görülmekte olan erkeğin davasına cevap dilekçesinde özetle; erkeğin gayriresmi birlikte yaşadığı kadın ve ailesi tarafından dolandırıldığını, tehdit edildiğini söyleyerek yardım istediğini, oğlunun babası olması ve hayati tehlikesi bulunması sebebiyle geçici bir süre oğlunun odasında kalabileceğini söyleyerek davalı-davacıyı eve aldığını, ancak bu süre içerisinde boşanma davalarından vazgeçmediği gibi, aynı odada dahi kalmadıklarını, kadının kendisini affetmediğini ve evlilik birliğinin yeniden kurulmadığını ileri sürerek erkeğin davasının reddine, çocukla kişisel ilişki kurulmamasına, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 6.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına ve nafakaların her yıl Ocak ayında önceki yılın yeniden değerleme oranında arttırılmasına hükmedilmesini talep etmiştir.
3.... kadın vekili tarafından 31.05.2019 tarihli dava dilekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne, protokol hükümlerinin kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
4.... kadın vekili 12.02.2020 tarihli ve 12.03.2020 tarihli dava dilekçeleri ile aynı olayları tekrar etmesi sebebiyle dava konusu yaparak her bir davasının ayrı ayrı kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 6.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 1.500.000 TL manevî ve 500.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçeleri; Yalova Aile Mahkemesi'nin 13.11.2019 tarihli dava dilekçesi ile bu iddiaların asılsız olduğunu, doğru kabul edilse dahi zina iddiasının ileri sürülmesinden ve erkeğin konutu terk etmesinden bir süre sonra taraflar arasında varılan mutabakat sonucu davalı ... yeniden ortak meskene taşınmış ve 3 ay süre ile eşler evliliklerini sürdürdüklerini, dolayısıyla kadının erkeği affettiği en azından hoşgörüde bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; kadının gereksiz kıskançlıkları ve aile içerisinde meydana gelen huzursuzluk sonucu yeniden konutu terk etmek zorunda kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafları bu dava açıldıktan sonraki süreçte ortak konutlarında tekrardan birlikte yaşamaya başladıkları göz önüne alındığında dava açılmadan önceki dönemde aralarında yaşanan olumsuz olayların hoşgörüyle karşılanmış olarak kabul edilmesi gerektiğinden ve hukuki olarak bunun af olarak değerlenledirmesi yapıldığından iş bu dava tarihinden önceki olayların artık boşanma sebebi olarak ileri sürülemeyeceği de göz önünde bulundurulmuş bununla birlikte iş bu dava tarihi olan 31.05.2019 tarihinden önceki dönem için davalı erkeğin zina fiilini işlediğinin iş bu dosyada hukuka uygun deliller ile ispatlanamadığından açılan davanın reddine, 17.06.2019 tarihli bu dava açıldıktan sonraki süreçte ortak konutlarında tekrardan birlikte yaşamaya başladıkları göz önüne alındığında dava açılmadan önceki dönemde aralarında yaşanan olumsuz olayların hoşgörüyle karşılanmış olarak kabul edilmesi gerektiğinden ve hukuki olarak bunun af olarak değerlenledirmesi yapıldığından iş bu dava tarihinden önceki olayların artık boşanma sebebi olarak ileri sürülemeyeceği de göz önünde bulundurulmuş bununla birlikte iş bu dava tarihi olan 17.06.2019 tarihinden önceki dönem için davalı erkeğin zina fiilini işlediğinin iş bu dosyada hukuka uygun deliller ile ispatlanamadığından açılan davanın reddine, 2019 yılının Kasım ayı içerisinde emniyet kayıtlarında belirtilen otellerde ve tarihlerde dosyada ismi geçen kadın ile aynı otel odasında kaldığı sabit olduğundan 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesindeki zina fiilinin sübuta erdiği gerekçesi ile kadının 2019/497 Esas, 2020/730 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2019/523 Esas sayılı davacı kadın tarafından zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2019/1143 Esas, 2020/74 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının reddine; 2020/163 Esas, 2020/617 Karar sayılı iş bu dava dosyası ile birleştirilen kadın tarafından 12.02.2020 tarihinde zina nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... vekili istinaf dilekçesinde özetle; her bir davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, tazminatlar nedeniyle ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın, reddedilen davalar ile tazminat ve nafaka ile vekâlet ücreti ile yoksulluk nafaka talebinin reddi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile kendi davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği ancak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru ise de, tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının ise diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; her bir davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, tazminatlar nedeniyle ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının reddedilen davalar ile tazminat ve nafaka ile vekâlet ücreti ile yoksulluk nafaka talebinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile kendi davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin ölüm ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sırasında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden temyiz aşamasında iken davalı-davacı erkeğin 02.08.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, böylelikle tarafların boşanma davaları konusuz kalmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince evliliğin ölümle sona ermiş olması nedeniyle konusuz kalan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu nazara alınarak, yargılama harç ve gideri ile vekâlet ücretine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Yukarıda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...