Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7698 E. 2024/5777 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti ve hükmedilen tazminat miktarının da uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/476 E., 2023/859 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/399 E., 2022/138 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiş olup davalı erkek tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de; davalı 25.06.2024 tarihli dilekçe ile duruşma talebinden vazgeçtiğinden duruşma talebinin reddine karar verilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik sonrası davalının sürekli kahvehaneye gitmeye başladığını, bu sebeple aile konutuna çok geç geldiğini ya da bir sonraki günün akşamı aile konutuna dönmeyi alışkanlık haline getirdiğini, sonra müvekkilinden gizlediği borçlarının da ortaya çıktığını, müvekkilini kredi çekmeye ikna etme konusunda psikolojik baskı yaptığını, müvekkilinin kredi çekerek, araba ve altınlarını satarak bu borçları ödemek zorunda kaldığını, Muğla Ortaca'ya taşınma fikrinde ısrar eden davalının olumsuz davranışları karşısında müvekkilinin gitmediğini, davalının terk ihtarı çektiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, faiziyle 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, şimdilik 1.000,00 katılma alacaklarının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mal rejimine ilişkin talep yönünden tefrik kararı verilmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacının kredileri kendisinden habersiz olarak çekip sadece oğlu Eren için bir çok kez arabalar satın aldığını ve kullanması için oğluna verdiğini, birlikte Muğla'ya taşınma kararı aldıklarını, oğlunun gelmekten vazgeçmesi üzerinde davacının da pandemiyi bahane edip gelmediğini, davacının kızının bu evliliği istemediği için o geldiğinde evden ayrıldığını yine de evliliği sürdürmek istediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının kahve alışkanlığı olduğu, akşam eve gelmediği zamanların olduğu, davalının davacı eşine kredi çektirdiği, krediyi davacının ödediği, kredi ile araba alındığı, ancak daha sonra arabanın davalı tarafından satıldığı, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, borç yaptığı, sorumsuz olduğu, buna karşılık davacı kadının Ortaca'ya eşinin yanına gitmediği, davacının ilk evliliğinden kızının davalı ile evlenmelerine karşı çıkması nedeniyle kızı geldiğinde davalının evde olmasını istemediği, tüm bu hususlar dikkate alınarak davalı erkeğin ağır, davacı kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde bildirdiği delillerin toplanmadığını belirterek kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yargılama giderleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk derece mahkemesince davacı kadına "Ortaca'ya eşinin yanına gitmemesi ve kızının davalı ile evlenmelerine karşı çıkması sebebiyle kızı geldiğinde davalının evde olmasını istememesi" kusur olarak yüklenmiş ise de, davalı erkeğin Ortaca 2. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2020/282 D. İş sayılı dosyasında 06.07.2020 tarihinde eşinin ortak konuta dönmesi için ihtar çektiği, ihtar isteğinin önceki olayların affedildiğini veya en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterdiği, ihtar tarihinden dava tarihi olan 28.07.2020 tarihine kadar geçen süre zarfında ise davacı kadının herhangi bir kusurunın ispatlanamadığı, davalı erkeğin ise ilk derece mahkemesince kusur olarak yüklenilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere aile efradından aldığı borçlarını ödememesi sebebiyle davacı eşini aile efradından olan alacaklıları ile muhatap ettiği gibi eşinin ailesi ile de arasının açılmasına sebep olduğu, bu hale göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gibi takdir edilen tazminatların da az olduğu gerekçesiyle davacı kadının istinaf başvurusunun kabulüne, kusurun gerekçesinin belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren faizi ile 40.000.00 TL maddî, 30.000.00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf talebinin esastan reddine dair kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi ve tazminatlar ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.