Logo

2. Hukuk Dairesi2023/769 E. 2023/1737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden babanın annesi ile torunu arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı, kurulacaksa süresi ve şeklinin ne olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Küçük çocuğun üstün yararı ve babaannesiyle düzenli bir ilişki kurmasının çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayacağı değerlendirilerek, mahkemece belirlenen kişisel ilişki süresi ve şeklinin uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki torun arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun babaanne ile torun arasında kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf talebinin esastan reddine, kişisel ilişki süresi ve kademeli olarak kurulması yönünden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müteveffa oğlunun 2018 tarihinde boşandıklarını, 03.08.2016 doğumlu müşterek çocuk Bilge Nesil'in velayetinin boşanma kararı ile davalı anneye verildiğini, oğlunun 24.09.2020 tarihinde vefat ettiğini, oğlu hayattayken torunu ile zaman geçirme fırsatı bulunduğunu fakat şu anda davalının torununu kendisine göstermeye yanaşmadığını, torunu ile arasındaki kişisel ilişkinin kesintiye uğradığını belirterek, kendisi ile torunu arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde;davacı ile arasında davacıdan kaynaklı büyük bir anlaşmazlık olduğunu, beş yıldır hiç bir şekilde görüşmediklerini, kendisinin de torununu görmek istediğine dair herhangi bir talebi olmadığını, çocuğun tüp bebek yöntemi ile dünyaya geldiğini ve çocuğunu tek başına büyüttüğünü, davacının şiddetine ve hakaretlerine maruz kaldığını, çocuğunun babası ile aralarındaki evlilik birliğinin sonlanmasına davacının sebebiyet verdiğini şu zamanda bile davacının kendisine karşı düşmanca bir tavır sergilediğini, çocuğunun çok hassas ve küçük yaşta olduğunu, babasının vefatı nedeniyle psikolojik olarak etkilenmemesi için çok çaba sarfettiklerini, davacının torunu ile kişisel ilişki kurması sonucunda çocuğun gelişiminin ve psikolojisinin olumsuz etkilenebileceğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacı ile olan sorunlarını dava konusu çocuk üzerinden davam ettirdiği, çocuğu hayatının tek gayesi haline getirdiği, çocuğun babaannesi ve diğer aile bireyleri ile olan düzenli bir ilişkisinin çocuğa sağlayacağı faydaları önemsemediği, çocuğu da bu doğrultuda yönlendirdiği, bu durumun çocuğun sağlıklı ruhsal ve sosyal gelişimine zarar verdiği, ancak davalının bu durumu kavrayamadığı, çocuğun babaannesi olan davacı ile görüşmek istediği ancak davalı annesinin tepkisinden çekindiği, bunu açıkça uzman raporunda da beyan ettiği, dava konusu çocuğun babaannesi ile düzenli görüşmesinin çocuğun sağlıklı olarak gelişimine katkı sunacağı, bu durumun çocuğun yüksek yararına olacağı gerekçesi ile babaanne ve torun arasında " ilk bir yıl dava konusu çocuk ile babaanne arasında her ayın 1. haftası cumartesi günü saat:10.00- 18:00 arası gündüzlü, dini bayramların 2. günü saat:10.00-18:00 arası gündüzlü davacı ... ile dava konusu çocuk ... ile arasında Kişisel İlişki Kurulmasına, bir yılın sonunda davacı ile dava konusu çocuk arasında her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonları Cuma günü saat 17:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10:00 ile 18.00 arasında, her yıl Temmuz ayının birinci haftası ilk günü saat 10:00 ile yedinci günü saat 18:00 arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına," karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı babaannenin, müteveffa oğlu ile davalının boşanmasına yol açan olaylarda baş rol oynayan biri olduğunu, davacının, duruşma sürecinde sergilediği şedit, kavgacı, inkarcı söylem ve davranışlarının çatışmacı ve olumsuz kişilik yapısını gösterdiğini, 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde yer alan hukuki dinlenilme haklarının ihlal edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamı ile usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının küçüğün üstün yararı gözetilerek kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, torun ile kişisel ilişki tesisi yönünden kararın usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin esastan reddi ile kurulan kişisel ilişki süresinin fazla olması ve kişisel ilişki düzenlemesinin kademeli şekilde düzenlenmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle davalı vekilinin bu yönlerden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak " davacı ile torunu ... (TC Kimlik No:...) arasında her ayın 1. haftası Cumartesi saat 10.00'dan, Pazar saat 17.00’ye kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10.00’dan 3. günü saat 17.00’ye kadar ve her yıl 1 Temmuz saat 10.00’dan 7 Temmuz saat 17.00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itiraz ve vakıaları aynen tekrar ederek, davacı babaannenin, müteveffa oğlu ile davalının boşanmasına yol açan olaylarda baş rol oynayan biri olduğunu, davacının ,müvekkilinin ve torununun hiçbir zaman yanında olmadığını, hastalıklarında, doğum günlerinde arayıp sormadığını, maddi ve manevi varlığını hiçbir şekilde hissettirmediğini hatta torunu ile görüşmek istediğine dair talebinin olmadığını, iddia ederek davacı ile küçük arasında yatılı ve uzun süreli kişisel ilişki tesisini içeren mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı babaanne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması talebinin kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı ve kişisel ilişkinin süresi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci ve 325 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.