Logo

2. Hukuk Dairesi2023/770 E. 2024/5306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eşin rızası olmadan satılan aile konutu niteliğindeki taşınmazın, davalı alıcıya devrinden sonra açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalı alıcının iyiniyetli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğu ve davacı eşin rızası alınmadan satıldığı, davalı alıcının ise taşınmazın dava konusu olduğunu ve mülkiyetinin ihtilaflı olduğunu bildiği, dolayısıyla iyiniyetli olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1077 E., 2022/1515 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Artvin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/400 E., 2022/253 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, aile konutu şerhi konulması talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.07.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden dahili davalı ... ile vekili Avukat ... ile karşı taraf davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalılardan ...'in 2001 yılında evlendiğini, tarafların davaya konu taşınmazı aile konutu olarak kullanmaya başladıklarını, yaz tatilinde evde yokken 29.07.2019 tarihinde bir arkadaşının ve aynı gün komşularının da araması ile evinin boşaltıldığı, eşyaların taşındığı bilgisini aldığını, sonrasında yapmış olduğu telefon görüşmelerinde aile konutunun 2015 yılı içinde davalı eşi tarafından davalı ...'e satıldığı, bu nedenle evin tahliye edildiği bilgisine şifahi olarak ulaştığını, taşınmazın aile konutu olduğunu bilgisi ve rızası dışında yapılan satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı ... adına olan kaydının iptali ve davalılardan müvekkilin eşi olan ... adına tescili ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 29.07.2015 tarihinde o dönemler borca batık durumda olduğu ve dava konusu taşınmazın üzerinde 4 adet haciz olduğundan borçlarından kurtulmak için ve icra yoluyla ev satılmasın diye ...'e sattığını, o dönem borçlarından ve evin satışından eşinin de bilgisinin olduğunu, her ne kadar dava dilekçesinde eşinin bu işten bilgisi olmadığını iddia etmiş ise de o dönemki tapu kayıtlarının incelendiğinde dava konusu taşınmaz üzerinde 4 adet haciz bulunduğunun açıkça görüleceğini, dava konusu taşınmazdan satış yoluyla elde edilen para ile bu borçları kapatılarak dava konusu taşınmazın devrinin yapıldığını, taşınmazı satın alan Muhmamed Kırçiçek'in taşınmazın bedelini ödeyerek malik sıfatına haiz olmuşsa da eşi ile aralarındaki husumetten dolayı zarar gördüğünü, işbu davada satış hususunda bilgisi olan davacının kötüniyetli bir şekilde hem şahsını hem de diğer davalı ....'i zarara uğratmak amacıyla açmış olduğu bir dava olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ...'in 2015 yılında diğer davalı ...'e bir arsa üzerinde yapılacak inşaattan alacağı bir ev için 90.000,00 TL ödeme yaptığını, ...'ın teminat olarak dava konusu taşınmazın tapusunu müvekkiline verdiğini, 2017 yılında teslim edilmesi beklenen evin teslim edilmemekle birlikte inşaatına dahi başlanmadığını, davacı eşin satış hakkında bilgisi olmadığı iddiasının yersiz olduğunu, tapunun verildiği dönemde taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerh bulunmadığını, satış yapılan dönemde taşınmaz üzerinde ikisi İş Bankası, biri Akbank'a ait olmak üzere 3 tanesi bankalara kredi borcundan doğan 4 adet icra takibinin bulunduğunu, dava konusu taşınmazın tapu tahdidatlarının geçmişe doğru incelendiğinde tapuda haciz şerhlerinin görüleceğini, müvekkilin davanın tebliğinden 6 ay önce dava konusu taşınmazın satışına ilişkin ... ile anlaşma yaptığını, 6 ay önce 100.000,00 TL peşin olarak aldığını geriye kalan kısım için ise davanın açıldığı sıralarda anlaşma yaptığı şahıs taşınmaz için kredi başvurusunda bulunduğunu, kredi tebliğ tarihinden sonra onaylandığını ve dava konusu taşınmazın devir aşamasında olduğunu, bu nedenlerle, müvekkiline karşı açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Dahili davalı ... 07.07.2020 tarihli dilekçesinde özetle;... sitesi A Blok Kat:3 No:11 adresinde bulunan tapunun 5 ada 25 parseli üzerinde bulunan bağımsız bölüm 11 nolu daireyi davalı ...'ten 04.09.2019 tarihinde satın aldığını, tapu kayıtları incelendiğinde dava konusu taşınmazın kendisinden önceki malikinin ... isimli şahsın olduğunun görüleceğini, taşınmazı satın almadan önce daire üzerinde bulunan ipoteğin davalı ... tarafından borcunun ödendiğini ve taşınmazı ipotek üzerinden kalktıktan sonra satın aldığını, dava konusu dairede kiracı olarak diğer davalı ...'ın bulunduğunu öğrenmesi üzerine ... Noterliği'nin 05.09.2019 tarih ve 06590 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliyesini talep ettiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen isnatlarla bir ilgisinin bulunmadığını ve bu taşınmazı iyi niyetle satın aldığını, taşınmazı banka kredisi ile satın aldığını ve halen ödemekte olduğunu, davacıyı ve davacının eşini halen tanımadığını ve hukuki bir ilişkisi olmadığını, diğer davalıyı ise satın alma sırasında tanıdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...'in her ne kadar cevap dilekçesi ile bu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını ve davacının satıştan haberdar olduğunu; davalı eş ...'ın ise cevap dilekçesinde devrin yapıldığı dönemde borçlarının olduğunu ve evi bu nedenle sattığını, davacı eşinin de bu durumla ilgili bilgisi olduğunu beyan etmiş ise de ; her iki davalı da davacı malik olmayan eşin bu evin satışı konusunda "açık bir şekilde rıza gösterdiğini" ispatlayamadığı, kaldı ki; yapılacak devir işleminin geçerli olabilmesi için, kanunun açık lafzı gereği, malik olmayan eşin devirden haberdar olması değil; açık rızası bulunması gerektiği, davalı ...'in abisi olduğunu beyan eden davalı tanığı Mahir'in de beyanında "...satış işlemleri için davalı ... ile dairenin bulunduğu binanın önünde görüşmeye gittiklerini, ...tarafların dava konusu evde ne şekilde yaşadığını bilmediğini" ifade ettiği, bu beyandan davalı ...'in, taşınmazı satın almadan önce yalnızca dava konusu taşınmazın bulunduğu binanın önüne gittiği, taşınmazın içini görmediği yahut taşınmazda halihazırda oturan diğer aile üyeleri ile görüşmediğinin anlaşıldığı, davalı ...'e yapılan devirin geçersiz olduğu, yapılan tescilin de yolsuz olduğu, davanın 31.07.2019 tarihinde açıldığı, davalı ...'in sunduğu 02.09.2019 tarihli cevap dilekçesi ile "davanın tebliğinden 6 ay önce dava konusu taşınmazın satışına ilişkin ... ile anlaşma yaptığını" bildirdiği, dava konusu taşınmazın satışı ve devrinin ise 04.09.2019 tarihinde, söz konusu cevap dilekçesinden 2 gün sonra yapıldığı, yani devrin yapıldığı tarihte dava konusu taşınmaz hakkında davanın derdest olduğu, devri yapan davalı ...'in de bu durumdan haberdar olduğu, ancak dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ihtilaflı olmasına rağmen davalı ve dahili davalı arasında devir işlemi gerçekleştirildiği, dahili davalı ... her ne kadar iyi niyetli olduğunu iddia etse de; satın almış olduğu taşınmazın devir esnasında davalı olduğu ve bu durumdan da devri gerçekleştiren tarafın bilgisinin olduğu; hatta davacı vekilinin sunmuş olduğu 16.08.2019 tarihli tedbir talepli beyan dilekçesinden davacı tarafın dahi taşınmazın devredileceğinden haberdar olduğu, dahili davalının bu durumda dava konusu taşınmazın davalı olduğu ve mülkiyetinin ihtilaflı olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi dosyadaki beyan ve dilekçelerden anlaşıldığı üzere satın almadan önce dava konusu taşınmazı ziyaret etmediği, gezip görmediği, gezip görse idi içinde hala davacının ikamet etmesi dolayısıyla davadan haberdar olacağı, dolayısıyla ev satın alan bir kimsenin göstereceği asgari özeni göstermiş olsa idi davayı ve tescilin yolsuz olma ihtimalini bilebilecek durumda olduğu, bu nedenle dahili davalı ...'ın iyiniyetli olmadığı, gerekçesi ile davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, aile konutu şerhinin davacı tarafça Tapu Müdürlüğü'ne başvuru ile verilmesi mümkün olduğundan bu yönden talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, yargılama esnasında davalı ... dava konusu taşınmazı devretmekle artık maliki olmadığından davanın bu kişi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ancak davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ve lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... ... tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Dahili davalı ... ... istinaf dilekçesinde özetle, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davalı eş ... adına kayıtlı iken, 29.07.2015 tarihinde diğer davalı ...'e satış yoluyla devredildiği, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi olmadığı ancak, toplanan deliller ve tanık anlatımlarına göre dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, buna rağmen davacı eşin muvafakatı alınmadan satışın gerçekleştiği, davacının eldeki davayı açmasından sonra yargılamanın devamı sırasında taşınmazın dahili davalı ... adına satış yoluyla devredildiği, davacının dahili dava dilekçesinde ...'ın eşini davadan haberdar ettiğini beyan edip, whatsapp yazışma kaydını eklediği, dahili davalının, 11.11.2020 tarihli celsede davacının kendilerini aradığını kabul ettiği, ancak davacı aramadan önce tapuyu aldıklarını beyan ettiği, dava konusu taşınmazın 04.09.2019 tarihinde dahili davalı tarafından satın alındığı, whatsapp yazışmasının ise taşınmazın devrinden önce 30.08.2019 tarihli olduğu, toplanan deliler ışığında, yargılama sırasında taşınmazı satın alan dahili davalı ... ...'ın iyiniyetli kabul edilemeyeceğine dair İlk Derece Mahkemesi kabulünün yerinde olduğu bu itibarla, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davalı ... ... vekili temyiz dilekçesinde özetle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutunun rıza dışı satıldığı iddiası ile açılan tapu iptal tescil davası olup uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, davacı tarafın taşınmazın satışında rızasının alınıp alınmadığı, dahili davalının kazanımının iyiniyetli olup olmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup dahili davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Cevdet'den alınarak Ayten'e verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.