Logo

2. Hukuk Dairesi2023/773 E. 2023/3491 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin, eşinin haberi olmadan başka bir kadınla görüşmesinin evlilik birliğini temelden sarsıp sarsmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının uygunluğu ve baba ile çocuklar arasında düzenlenen kişisel ilişkinin yeterliliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davalı erkeğin evli iken eşinin haberi olmadan başka bir kadınla görüşmesinin, evlilik birliğini temelden sarstığı ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu ve baba ile çocuklar arasında düzenlenen kişisel ilişkinin de tarafların ve çocukların yararına olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1097 E., 2022/2335 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kozan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/319 E., 2022/42 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle: 31.08.2020 tarihinde davalı erkeğin müvekkilini kendisini aldattığını ve müvekkilinin daha sonra aralarında ilişki olan ... isimli kadını öldürdüğü haberi aldığını, bu olaydan müvekkilin olay tarihine kadar haberi olmadığını, bunun kesinlikle kabul edilebilir bir durum olmadığını, davalı erkeğin bir kadını öldürmüş olduğu ve bu evlilik birliğinin sürdürme imkan ve ihtimalinin kalmadığını beyan ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle: davacı kadın ile birbirlerini çok severek ve isteyerek evlendiklerini, evlilik birliği boyunca eşinin onurunu, gururunu, şerefini ve namusunu zedeleyici düşünce ve eylemlerde bulunmadığını, boşanma dilekçesinde üzerine atılı suçları ve delil olarak gösterilen haberi kabul etmediğini, tutuklanmasına sebep olan anlatılması çok acı veren kazanın başına geldiğini, yaşadığı olayın etkisini anlatamazken boşanma evraklarıyla dünyasının ikinci kez yıkıldığını, ... isimli şahsı sosyal medyadan tanıdığını, ara ara dertleştiği bir arkadaşı olduğunu, aralarında hiçbir yakınlık, cinsel münasebet ve fiziksel temas bulunmadığını, olay günü aracında beklerken ...'ın geldiğini ve aracına bindiğini, hal hatır sorduktan sonra aracında bulunan silahı gördüğünü ve bakmak incelemek istemesi sonucu silahın yanlışlıkla ateş aldığını, hastaneye yetiştirmeye çalışırken aracın kaza yaptığını, şahsın sonradan öldüğünü öğrendiğini, bu olay nedeniyle tutuklandığını, eşini aldatmadığını, bilerek ve isteyerek ölüme sebebiyet vermediğini, eşinin talep ettiği nafaka ve tazminatları ödeme durumunun bulunmadığını, tutuklu olduğu için maaşının tamamını alamadığını, boşanmak istemediğini, çocukların velâyetinin annelerinde kalmasını istediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, davacı kadının haberi olmaksızın dava dışı ... isimli bayan ile sosyal medya aracılığı ile arkadaşlık kurması, bu şahıs ile kendi beyanı ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere 3-4 gün aralıklarla görüşme yaptığı, il dışı seyahatlere gitmesi, erkeğin evli iken aralarında akrabalık bağı bulunmayan bir kadın ile eşinin haberi olmaksızın görüşmesinin güven sarsıcı davranış olarak değerlendirildiği, davacı kadın için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmesi kendinden beklenemeyecek kadar temelinden sarsılmış olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin güven sarsıcı hareketlerde bulunmak suretiyle tam kusurlu olduğu, davalı kadına ise kusur izafe edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaat, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar ile baba arasında babanın cezaevinde tutuklu olduğu gözetilerek ceza infaz kurumunun belirlediği gün ve saatlere uygun olarak her ayın 1 inci görüşme gününde kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 400,00 TL tedbir iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; 18 aydır tutuklu olduğunu, eşinden boşanmak istemediğini, eşini aldatmadığını, mesleğinden açığa ayrıldığını, herhangi bir mal varlığı olmadığını takdir edilen nafaka ve tazminatı ödeme durumunun bulunmadığını belirterek kararın tümüyle kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi, kusur tespiti ve davanın kabul gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispatladığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, tarafların sosyal-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında boşanmayla birlikte mevcut ve beklenen menfaati ihlal edilen, boşanmayla en azından eşinin maddî desteğini yitiren, boşanmaya yol açan olaylar nedeniyle kişilik hakları ihlal edilen davacı kadın yararına maddî-manevî tazminat takdirinin doğru olduğu, yine velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına davalının bakım yükümlülüğü gözetilerek iştirak nafakası takdirinin doğru olduğu ayrıca takdir edilen miktarların fahiş olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; 28 aydır çocuklarını göremediğini, hiçbir yerden geliri olmadığını ve zaruri ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, kadın yararına hükmedilen tazminatları ve çocuklar yararına hükmedilen nafakaları ödeyebilme gücünün olmadığını, yerel mahkeme kararında emsal gösterilen karar ile kendisi arasında aynı sosyal ve ekonomik koşullara sahip olup olmadıklarının hususunda kıyaslama yapılıp yapılmadığını, çocukları ile hiç olmazsa telefon ile iletişim kurması sağlanmasını, hiçbir gelirinin olmadığını, Bölge Adliyle Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın tazminatlar ve nafakalar ile kişisel ilişki yönünden bozulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve çocuklar için hükmedilen nafakaların kabulü koşularının oluşup oluşmadığı miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, çocuklar ile baba arasında düzenlenen kişisel ilişkinin tarafların ihtiyaçlarını karşılamaya ve çocukların üstün yararlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 182 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.