"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/817 E., 2023/1020 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/779 E., 2022/281 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-davalı erkek vekili iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı-davalı erkeğin bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-davalı erkek vekilinin " iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatlar" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı dava cevap dilekçelerinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuklara yemek yapmadığını, erkeği ve çocukları küçümsediği ve onlara hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili karşı dava ve cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğin evin faturalarını ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kredi çekip kadına ödettirdiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşini aşağıladığı, ortak çocuklara ve eşine hakaret ettiği; erkeğin ise eşini aşağıladığı ve ailesinin evlilik birliğine müdahalesine kayıtsız kaldığı, bu haliyle kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine anne ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, erkeğin mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine manevî tazminata hükmedilmemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, reddedilen kısım yönünden vekâlet ücreti ve ortak konutun tahsisi, kararın boşanma dışında kalan diğer hususlarının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın tümü ile kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile iştirak nafakası miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulünün doğru olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatlara yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.