"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/9 E., 2021/156 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalı karşı davacı kadın yararına 5.000.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı karşı davalı tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; eşler arasında davalıdan kaynaklanan sebeplerle geçimsizlik bulunduğunu, son iki yıldır sorunlar ve geçimsizliklerin önemli oranda arttığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesi gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, erkek vekili ilk açtığı davadan 25.10 2013 tarihinde feragat etmiştir.
2.Davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadın aleyhine boşanma davası açtığını, ancak sorunların üstesinden geleceğini ve kırkbeş yıllık eşine olan sevgisi nedeni ile davadan feragat ettiğini, ancak davalı kadının karşı dava açtığından davanın derdest olduğunu belirterek 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 163 üncü ve 166 ncı maddeleri gereğince boşanmalarına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılan hususların doğru olmadığını, davacının davranışları nedeni ile evlilik birliğinin müvekkili için çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 50.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkilinin uğradığı maddî ve manevî zararların giderilmesi için 15.000.000,00 TL maddî, 15.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, erkeğin eşinin güvenini başka kadınlarla görüşerek sarstığı, eşine hakaret edip onu aşağıladığı, tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin açtığı ilk davanın feragat nedeni ile reddine, yine erkeğin açtığı birleşen boşanma davasında iddialarını ispat edemediğinden reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine, paranın satın alma gücü, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet esasları göz önüne alınarak 500.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine hükmedilen aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının boşanma davasının kesinleşmesine kadar devamına, kadının ev hanımı olduğu, sadece emeklisi olup yaşam standardını devam ettiremeyecek bir gelire sahip olduğu ve kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple yaşam standardı düşeceğinden boşanmakla yoksulluğa düşeceğinin kabulü ile 7.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 14.09.2017 tarihli 2016/3449 Esas, 2017/949 Karar sayılı kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat miktarının az olduğu, toplanan delillerden kadının emekli olduğu, ayrıca tanık beyanlarında kadının eşine ait iki şirkette de hissesinin olduğu, bu sebeple kadının eşine ait şirketlerde hissesinin bulunup bulunmadığı, var ise bu hisseler sebebiyle kendisine ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucu uyarınca kadının yoksulluk nafakası isteği hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir. Erkek vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece 27.06.2019 tarihli 2018/1368 Esas, 2019/511 Karar sayılı kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım güccüne ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre kadın lehine 1.000.000,00 TL maddî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden ise erkeğin şirketleri yönünden kadın hissedar ise de eşit kar payı ve huzur hakkı olmadığı anlaşıldığından kadının boşanmadan önceki ekonomik durumu dengesi refahı tarafların sosyal ekonomik durumları kusur oranları ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak kadın lehine 7.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, verilen karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 14.09.2020 tarihli ve 2019/7654 Esas, 2020/3635 Karar sayılı kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın lehine hükmolunan maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, erkek vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamındaki yerleşik Yargıtay içtihatları gözetilerek kadının maddî tazminat talebi yönünden tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın lehine 5.000.000,00 TL maddî tazminata, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 397 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 389 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince ihtiyati tedbirlerin karar kesinleşinceye kadar devam etmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili maddî tazminat miktarı ile ihtiyati tedbirin kararı yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili maddî tazminat miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 22.03.2023 tarihli 2022/11589 Esas, 2023/1250 Karar sayılı kararıyla, kararın onanması karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı karşı davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; Daire kararının gerekçesiz olduğunu, temyiz nedenlerinin karşılanmadığını, anayasa ve kanunlardaki hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, yerel Mahkemenin takdir hakkına müdahale edildiğini, hükmolunan maddî tazminatın 5 kat artırıldığını, bu durumun hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olmadığını, yeni bir iddia yada delil ileri sürülmediğini, hukuka aykırı Mahkemenin kararının onanmasına ilşkin kararında yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının devamı yönünde ki kararın da hatalı olduğunu, sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceğini belirterek kararı kadın yararına hükmolunan maddî tazminatın miktarı ve ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi yönünden kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Mahkemenin Dairece verilen son bozma ilamına uyup uymadığı, maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi ve 175 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara ve özellikle tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin mal rejiminin tasfiyesi davasında değerlendirileceğinin anlaşılmasına göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.