Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7765 E. 2024/5866 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmışsa kusurun kimde olduğu, boşanmaya, velayete, tedbir ve yoksulluk nafakasına ve maddi manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1005 E., 2023/871 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sakarya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/3 E., 2022/164 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin eve, eşine ve çocuklarına ilgisiz olduğunu, kadını aşağıladığını, kadına hakaret ettiğini, baskı uyguladığını ve erkeğin ruhsal problemlerinin olduğunu sonradan öğrendiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının kıskançlık krizine girdiğini, erkeğe şizofreni teşhisi konulduğunu, hastalığının evlilik süreci içerisinde ortaya çıktığını, erkeğin davranışlarının iradi olmadığından erkeğe kusur yüklenemeyeceğini, kadının erkeğin ailesine saygılı davranmadığını, sürekli ilgi beklediğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğini temelinden sarsan herhangi bir maddî hadisenin varlığı ispat edilmediği,erkeğin akıl hastalığı bulunduğundan davranışlarının iradiliğinden bahsedilemeyeceği ve erkeğe kusur yüklenmesinin mümkün olmadığından asıl davanın reddine, kadının kusurunun ispatlanamadığından karşı davanın reddine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 550,00 TL tedbir ve kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, velâyete hükmedilmemesi ve tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi, tedbir nafakasına hükmedilmesi, kişisel ilişki tesis edilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ettiği vakıaları ispatlayamadıkları, bu sebeple her iki davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi'nin erkeğe vasi tayin edilmediği halde, erkeğe iradi olmayan davranışların kusur olarak yüklenemeyeceği yönündeki tespiti hatalı ise de, gerekçesinde aynı zamanda erkeğin kadına atfettiği kusurları ispatlayamadığına da dayandığı, sonuç itibari ile verilen kararın doğru olduğu, ortak çocuklar ile baba arasında, Mahkemece 19.06.2020 tarihli ara karar ile kişisel ilişki tesisine karar verildiği, karar kesinleşinceye kadar bu ara kararın devam edeceği, bu nedenle erkeğin kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi ile dava reddedildiğine göre kadının geçici velâyetin kendisine verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebinin reddi gerektiği, hükmün diğer kısımlarının usul ve kanuna uygun olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, velâyete hükmedilmemesi ve tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi, tedbir nafakasına hükmedilmesi, kişisel ilişki tesis edilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davanın reddinin doğru olup olmadığı, tedbir nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.