Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7769 E. 2024/5522 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve dayanakları ile aile konutu şerhi, nafakalar ve kusur belirlemesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının mal varlığına ilişkin yeterli araştırma yapılmadan ve yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilmeden yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin eksik incelemeye dayandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/616 E., 2023/1974 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Antalya 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/365 E., 2021/512 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; kadın tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddine karar verilerek kesinleştiğini, birlikte yaşadıkları dönemde kadın tarafından darp edildiğini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, temizlik, yemek gibi işleri yapmadığını, ortak çocukları babalarına karşı kışkırttığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi, 163 üncü maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin pompalı tüfek ile kadını ve çocukları tehdit ettiğini, erkeğin tutarsız, dengesiz ve şiddet eğilimli olduğunu, daha önce açılan ve reddedilen davada tanıkların erkekten korkması nedeniyle bildiklerini anlatamadıklarını, erkeğin jop kullanarak kadını defalarca ters ilişkiye zorladığını, kadın ve çocukların 22.09.2015 tarihinde zorla kapı önüne konulduğunu, hakaret ve tehditte bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, ayrı yaşanılan dönemde de barışma gibi bir çabasının olmadığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına,ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasından farklı olarak ayrıntısını bildirdiği hakaret isnadından erkeğin kendisine "manyak, salak, bok çuvalı" biçimindeki sözlerle hakaret ettiğini tanık beyanlarıyla ispatladığı, yine tanık beyanları ile kadının da ev işlerini yapmadığının sabit olduğu, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına,ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 650,00TL tedbir ve 750,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve 750,00TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, kadının aile konutu şerhi konulması davasının kabulü ile erkek adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesinin hata olduğunu, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması gerektiğini, emekli aylığının yetişmediğini, aile konutu şerhi konulmasının da hatalı olduğu, bütün karara itiraz ettiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları, aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı, reddedilen tazminatlar, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından daha önce açılan ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasından önceki vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine dosya içerisinde yer alan ve erkeğe ait olduğu iddia edilen mektup içeriğinden erkeğin ayrılık döneminde kadına "saygısız" dediği anlaşılmış ise de; bu davranışa kadın tarafından dilekçeler teatisi aşamasında vakıa olarak dayanmadığından anılan eylemin erkeğe kusur olarak izafe edilmesinin hatalı olduğu, bununla birlikte kadına yüklenen "ev işlerini yapmama" kusurunun tanık ifadelerinde soyut nitelikte olduğu, bu nedenle kadına yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların kusursuz olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı ancak karşı davadaki boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu yanlışlığa değinilmekle yetinildiği, erkek tarafından açılan davanın da reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı ancak kadının boşanma davasındaki boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden erkeğin boşanma davasının konusunun kalmadığı, bu nedenle erkeğin boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle tarafların kusur tespitine ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının erkeğin davasının kabulüne ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın tarafından açılan boşanma davasında boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasına, erkeğin davası yönünden kadın yararına vekâlet ücretine, yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; önceki istinaf itirazlarını tekrarlayarak kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak, yoksulluk nafakaları, aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak, yoksulluk nafakaları, aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 194 üncü maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle miktarın artırılmasına karar verilmiş ise de dosyaya eklenen tapu kayıtlarında kadın adına kayıtlı taşınmazların mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, kadının ekonomik ve sosyal durumuna yönelik tekrar kapsamlı araştırma yapılıp düzenli ve sabit bir işte çalışıp çalışmadığı, düzenli gelirinin bulunup bulunmadığı, var ise gelirinin ne kadar olduğu, sahip olduğu taşınmazların değeri ve bunlardan kira gelirinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, kadının boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.