"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/838 E., 2023/1055 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/402 E., 2022/186 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dilekçelerinde özetle; kadının evliliğin başından beri üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, sürekli kendi ailesi ile zaman geçirdiğini, evde olduğu zamanlarda da telefonla iletişimini sürdürdüğünü, erkeği aile ile yapılan etkinliklere davet etmediğini, erkeğin ailesi ile yapılan görüşmelere de iştirak etmediğini, tarafların ikinci çocuğu doğduktan sonra yatağı ayırdığını ve son olarak 1 yıldır ailesinin evinde yaşamaya başladığını, erkeğe kişisel eşyalarını vererek boşanmak istediğini söylediğini, fahiş nafaka, babasına ait evin kendisine verilmesi gibi talepleri ile anlaşmalı boşanmanın sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, eş ve ortak çocuklarına karşı hakaret ve küfürler ettiğini, annesine bile küfür ettiğini, çocuğun okul kaydı ile ilgilenmediğini, çocuğun daha iyi eğitim alması için çocuğu başka okula kaydettirdiğini, çocuk yeni okula kaydedildiğinde eve gelen kadının anahtarın değiştirildiğini gördüğü için babasının evinde kaldığını, hafta sonları çocuğun kursu olduğundan dahi haberdar olmadığını, 2020 yılı mart ayında çocuğun sünettinden sonra köye gittiğini ve bir daha dönmediğini, erkeğin hayvancılık adı altında uzun süreler Kazan'da ailesinin yanında kaldığını, kadına psikolojik şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, evin ihtiyaçları için ortak çocuğa ve kadına yeterli harçlık bırakmadığını, evin ihtiyaçlarını babasının karşıladığını bazen de temizlik işlerine giderek evin ihtiyaçlarını karşıladığını, evliliğin devamı için elinden geleni yaptığını, belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî ve 50,000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı- davacının ziynet alacağı davası eldeki davadan tefrik edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin hayvancılık yapmak amacı ile köyde ailesinin yanına sık sık gittiği, uzun sürelerle evine gelmediği, bazen haftalar aylar sürdüğü, birlik görevlerini yerine getirmediği, ekonomik şiddet uyguladığı, hakaret etmek suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ise ailesi ile çok sık görüşüp ailesinin baskısı ve etkisinde kaldığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yüklenen kusurlar yönünden tanık beyanlarının bir kısmının görgüye dayalı olmayan, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğunu, bu nedenle kadına kusur yüklenemeyeceğini, davacı-davalı erkek eşin birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösterdiği, eşine yönelik olarak ekonomik ve sözel şiddet içeren davranışlar sergilediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmünün tamamen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL tedbir, 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 08.03.2022 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir, 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmine yarar şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi,, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü,
175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci, 335 inci ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.