"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/879 E., 2023/1359 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/333 E., 2022/268 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle tarafların davalının annesi ve kardeşi ile uzun süre birlikte yaşadıklarını, davacının kayınvalidesinin ve davalının kardeşinin ihtiyaçlarını giderdiğini, davalının eşini azarladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, davalı ve davalının kök ailesinin kadına kötü bir insanmış gibi davrandığı ya da yok saydığı, en ufak tartışmada hakaret ya da tehdit ettiği, kadının evde bulunma nedeninin davalı ve kök ailesine hizmetten ibaret hale dönüştüğü, erkeğin kadının doğum parasını borçları ödeyeceğinden bahisle aldığı, davalının şehir dışına çıktığı zaman ortak çocukları ve eşini aramadığı, ihtiyaçlarını sormadığı, son olayda davalının kardeşinin davacıya sinkaflı küfür ve hakaretler ederek tarafların ortak çocuğunu vermek istemediği, yine davalının annesinin davacı kadın için "ailesini ara şunun, gelip götürsünler, görmek istemiyorum artık yüzünü" şeklinde hakaret ettiği, bunlar üzerine kadının müşterek konuta gittiğinde erkeğin kadını darp ederek "orospu, şerefsiz, kahpe seni öldüreceğim, kurtulacağım yeter artık her şey bitecek" şeklinde hakaret ve tehdit ettiği, kadının kardeşlerini arayarak "gelin bacınızı alın yoksa elimde kalacak, bitti bu iş" şeklinde sözler söylediği, kadının kardeşlerinin gelerek kadının müşterek evde aldığı, kadının erkekten şikayetçi olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının evliliğin başından itibaren erkeğin kök ailesi ile birlikte yaşayacağını bildiğini ve rıza gösterdiğini, davacının birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin annesinin evliliğin başından itibaren evin tüm işlerini yaptığını ve tarafların ortak çocuklarına bakıp ilgilendiğini, kadının kayınvalidesine sığıntı gibi davrandığını, bir çok defa hakaret edip üzerine yürüdüğünü, davacı kadının eltisi ve annesinin kendisine büyü yaptığını üçüncü kişi olan ortamlarda dile getirdiğini, eltisini kıskandığını, kadının erkeğe ve erkeğin kök ailesine küfür ve hakaret ettiğini, davacı kadının odasını ayırdığını ve tarafların bir yıldır cinsel birliktelikleri olmadığını, kadının ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, son olayda davacı kadının müşterek evi terk ettiği, erkeğin davacının kardeşlerini aradığını, davacının kardeşlerinin erkeği tartakladıklarını ve ağır hakaretlerde bulunduğunu iddia ederek davanın reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise ortak çocukların velâyetlerinin davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, müşterek evden kovduğu, annesinin evliliğe müdahalesine, eşine kötü davranmasına ve hakaretine kayıtsız kaldığı, davacı kadının ise eşine hakaret ettiği, aşağıladığı ve beddua ettiği, yatağını ayırdığı, eşinin ailesine gereken saygıyı göstermediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin, davacı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı kadının davalı erkek ile aynı seviyede düzenli ve sabit bir gelirinin oluşu boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyecek olması hususları birlikte nazara alındığında davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına, kadının yasal koşulları oluşmayan tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; boşanma talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla usul ve kanuna aykırı olarak verilen hükmün tamamı yönünden temyiz talebinde bulunmuş ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.