"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1114 E., 2023/1857 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/813 E., 2023/40 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılından beri evli olduklarını, ortak üç çocuklarının olduğunu, tarafların evliliklerinin 2018 yılının başında davalının ortak konutu, ortak çocukları da zorla yanına alarak terk etmesiyle fiili olarak sonlandığını, 2018 yılının başından beri davalının çocuklarla birlikte ailesinin yanında kaldığını, evlilik birliği içerisinde davalının müvekkiline ve ailesine yönelik hakaretler ettiğini, ev işleriyle, çocuklarla ve temizlikle ilgilenmediğini, sebepsiz yere müvekkilini şikayet ettiğini, davalının müvekkilini ailesiyle ve komşularla görüştürmediğini, eve misafir istemediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin yargılama süresince tedbiren, hükümle birlikte kesin olarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının kendisiyle ve çocuklarıyla hiç ilgilenmediği gibi gece yarılarına kadar ve hatta bazı zamanlar günlerce evine gelmediğini, davacının başka kadınlarla yaşadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, eşinin kendilerine şiddet uyguladığını, bu sebeple annesinin yanına çocuklarla birlikte sığındığını, eşinin Halk Sağlığı Müdürlüğünde şoförlük yaptığını, iyi bir maaş aldığını belirterek davanın reddine, eğer boşanmaya karar verilir ise tarafına bağlanacak tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakasına dönüştürülmesini, ortak çocuklar için Yalvaç Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2018 tarih ve 2018/29 Esas salı dosyası ile bağlanan iştirak nafakasının çocuklar için aynen devamına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2019 tarih ve sayılı 2018/596 Esas, 2019/997 Karar sayılı kararı ile, evlilik birliği içinde davalı kadının evin ve çocukların temizliğiyle ilgilenmediği, yemek yapmadığı, çocukları yanında kocasına hakaret sözleri sarf ettiği, sebepsiz yere kocasını şikayette bulunduğu, 2018 yılının başında haber vermeden çocukları da alarak evi terk ettiği, ailesinin yanına yerleştiği, o tarihten beri tarafların fiilen ayrı yaşadıkları anlaşılmış, davalının dinlenen tanığının anlatımlarının ise soyut ve duyumlardan ibaret beyanlar olduğu, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği ve ağır kusurlu hareketleri sonucunda ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı vicdani kanısına varıldığından tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen çocuklar için dava tarihinden itibaren Salih Arda için aylık 200,00 TL Mustafa Kağan için aylık 150,00 ve İbrahim Kıvanç için aylık 150,00 TL olmak üzere toplamda aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2021 tarih ve 2020/1209 Esas, 2021/2343 Karar sayılı kararı ile; davalı tarafça davacının telefon kayıtlarının getirtilmesi istenildiği halde getirtilmediği ve davalı kadın lehine tedbir nafakası bağlanması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma üzerine davacının telefon kayıtları getirtilmiş ve davalı lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş, taraflarca sunulan deliller, tanık anlatımları ve bozma sonrası gelen davacıya ait telefon kayıtları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı tanıklarının yeminli anlatımları itibariyle davalının çocuklara ve eve ilişkin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği, davacının ailesiyle çocukların görüşmesini engellediği ve kendisinin de davacının ailesi ve başkalarıyla görüşmediği, davacıyı haksız yere şikayet ettiği ve habersizce evden ayrıldığı bu haliyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu değerlendirilmiş ise de gelen telefon kayıtlarının incelenmesinde davalının, davacının kendisini aldattığını iddia ettiği Melek isimli kadın arasında dava tarihinden öncesine ilişkin olağanın üzerinde çok fazla sayıda görüşmelerinin bulunduğu, bu durumun davacının sadakatsizlik eylemi açısından delil niteliğinde olduğu, tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalının kusuru bulunsa da davacının sadakatsizlik eylemi nedeniyle daha ağır kusurlu olduğu vicdani kanısına varılmış, davalı kusursuz olmadığından davacının davası kabul edilmiş ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak küçük çocukların velâyetinin anneye, 600,00’er TL tedbir nafakası takdirine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, ilerleyen yıllarda TÜFE oranında arttırılmasına, davalı lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 700,00 TL’ye arttırılmasına, hüküm kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, ilerleyen yıllarda TÜFE oranında arttırılmasına, yine davalı yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin kabul edilen davası ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının, davacının ailesiyle çocukların görüşmesini engellediği ve kendisinin de davacının ailesi ve başkalarıyla görüşmediği," belirtilerek kadına kusur yüklenmiş olmasının hatalı olduğu, kadının ortak konuttan ayrılmış olmasının tek başına kusurlu bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği, buna karşın toplanan delillerle, davalı kadının evi ve çocuklarına dair birlik görevlerini ihmal ettiği ise sabit olduğu, davacı erkeğin ... isimli kadın ile çok sayıda görüşme yapmak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair tespitlerin aleyhine olan erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından bu tespitlerin kesinleştiği, davacı erkeğin davalı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu, Mahkemece davanın kabulü ile boşanmalarına karar verilmesi isabetli ise de, karar gerekçesi hatalı olduğundan gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesi gerektiği, iştirak ve yoksulluk nafakalarını az olduğu kadın yararına tazminat şartları oluştuğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına ve davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair yönlerden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tazminat taleplerinin kabulü ile kadının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakaları ve tazminatları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin kabul edilen davası ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe ve kadına yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının maddî ve manevî tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanmayacağı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.