Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7794 E. 2023/4757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen ilkeler ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı bu yönlerden bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/334 E., 2022/1330 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma ilamı ile kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, 37.500,00 TL maddî, 37.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 3 yıl önce tarafların ortak çocuklarından birinin intihar etmesinden sonra davalının müvekkiline kötü davranmaya başladığını, hatta kendisine şiddet uyguladığını, intihar olayından dolayından davalının müvekkilini sorumlu tuttuğunu, sık sık evden kovduğunu, müvekkilinin üniversitede okuyan bir çocuğu ile birlikte başkalarının yardımı ile hayatını idame ettirmeye çalıştığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına 150.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuk ...'in ölümünden davacının sorumlu olduğunu, ortak çocuklardan ...'nın üniversitede okuduğunu ancak davacı ve ailesinin çocuğun okumasını istemediklerini ve engellediklerini, şu anda ...'nın okuluna gitmediğini, davacının ortak çocuk ...'ye hakaret ettiğini, davacının psikolojik olarak rahatsız olduğunu, birkaç kez intihara teşebbüs ettiğini, davacının bu davayı açmaktaki sebebinin müvekkilini ekonomik olarak sömürmek olduğunu, davacının ailesinin çok müdahale ettiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.06.2020 tarihli ve 2019/428 Esas, 2020/249 Karar sayılı kararıyla; eşine ve ailesine hakaret eden, aşağılayan davacı kadının az, fiziksel şiddet uygulayan, intihar eden müşterek çocuğun ölümünden sorumlu tutmak sureti ile psikolojik şiddet uygulayan davalı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden, davalı vekili, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli, 2020/1677 Esas ve 2021/2177 Karar sayılı kararıyla; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası miktarlarının makul olduğu, yine her ne kadar İlk Derece Mahkemesi kararında yoksulluk nafakasının başlangıç tarihi belirtilmemişse de yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edeceğinin açık olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın kusur belirlemesi tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire 09.02.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında 21.06.2016 günü yaşanan olayda eşine “git seni istemiyorum, babanın evine git seni istemiyoruz” diyerek eşini evden kovan erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenmemesinin ve erkeğin cevap dilekçesinde dayanılmayan “aileye hakaret” vakıasının kadına kusur olarak yüklenmesinin yerinde olmadığı ancak yine de boşanmaya neden olan ve gerçekleşen olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile Bölge adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, sair yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulü ile kararın boşanma ve kusur belirlemesi yönünden kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 37.500,00 TL maddî, 37.500,00 TL manevî tazminata, aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; adli yardım talepli olarak kararı; kusur belirlemesi, yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden temyiz etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatların hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasında kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatların dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat azdır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.