"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1396 E., 2023/2090 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Vezirköprü 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/75 E., 2023/40 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının hiçbir zaman ailesinin sözünden çıkmadığını, kendi başına karar alamadığını, her olayı en ince ayrıntısına kadar ailesine aktardığını, küfür ettiğini, düğün masraflarının çoğunun erkeğin karşıladığını, evlendikten sonra kadının psikolojik sorunlarının olduğunu fark ettiğini, kadının, birkaç kez intihar etmeye çalıştığını, sebepsiz yere tartışma esnasında koşup kendini duvara vurduğunu, hakaretler ettiğini, beddua ettiğini, ailesinin tehdit ettiğini, hemen hemen her konudan gereksiz tartışmalar çıkarttığını, mesnetsiz ithamlarda bulunduğunu, ailesi ile görüşmek istemediğini, hafta sonları Çorum'a gitmemek için çeşitli bahaneler uydurduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini, tüm kazancını ya kendi kişisel işlerine ya da ailesinin işlerine harcadığını, geçmişteki konuşulup kapatılmış olan konuları, tekrar tekrar açarak tartışma yarattığını, annesi ve kardeşine de beddualar ettiği ve gereksiz yere onlara cephe aldığını, her an tartışma çıkacağı endişesiyle kalp çarpıntısı, tansiyon yüksekliği, kaygı bozukluğu vb. hastalıklar nüksettiğini, corona sebebiyle okulların kapanması ile birlikte İzmir'e ailesinin yanına gittiğini, sosyal medya hesaplarından tüm evlilik fotoğraflarını sildiğini, ailesini engellediğini, ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 90.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; eş ve anne-babası ve kızkardeşinin kendisine hakaret ve tehdit ettiğini, fiziki -maddî ve manevî cebri şiddet uyguladığını, ağır psikolojik travmalara bağlı şiddet uyguladığını, erkek ve ailesinin evliliğin ilk günlerinden itibaren kadına şiddet uyguladığını, maddî baskı yaptığını, maaş kartına rızası dışında el koyduğunu, ziynetleri aldığını, kardeşinin doktor olmasından dolayı para istemesi yönünde ağır baskılar kurduğunu, evin nerdeyse bütün eksikliklerini kendi ve ailesinin desteği ile satın aldığını, kadına ve ailesine fiziki olarak yakışmadığını söyleyerek ve anne-babası ve kızkardeşinin fiziki özellikleri başta olmak üzere taklitlerini yapmak suretiyle haksız, kişilik haklarını rencide edici, hakaret, onur kırıcı, tehdit ile şiddet uyguladığını, ailesi ile telefonda görüşmesini dahi istemediğini, kendi ailesinin ikamet ettiği Çorum ilindeki köylerine nerdeyse her hafta sonu götürmeye çalıştığını, fiziki cebri şiddet uygulamasından dolayı sağ böbreği hasar gördüğünü, bir akşam arabada iken vezirköprü nün, boş arazi olan bir yerine götürdüğünü ve üzerine yürümeye başladığı sırda tekrar fiziksel şiddete maruz kalmamak adına arabadan inmek zorunda kaldığını, bu yerde tek başına bırakma gayreti içerisinde bulunduğunu, Covid 19 sebeiyle okulların 15 mart 2020 de tatil olması ile bir haftalığına ailesinin yanına gitmesine izin verdikten dört gün sonra dönmesini istediğini, kabul etmezsen diğer seçenek boşanmadır diyerek telefonu suratına kapattığını, sonrasında bu iş bitti, Samsun'a bu yönde davanı aç dediğini, evden yükte hafif pahada ağır ne varsa kıymetli menkul eşyaları alıp rızası dışında götürdüğünü belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ise eşine karşı “orospu çocuğu, şerefsiz” dediği, kocasının annesini istemediği, kocasının ailesi ile görüşmek istemediği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu. olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarları ve tedbir nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kendi davası ve fer'îleri, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin birliği ailesinin müdahalesine açık hale getirdiği, kadına ekonomik şiddet uygulayarak kadının bir kaç kez abisinden para istemek mecburiyetinde bıraktığı, kadının ise; eşine karşı “orospu çocuğu, şerefsiz” dediği, kocasının annesini istemediği, kocasının ailesi ile görüşmek istemediği
belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının da kabulünün gerektiğini ancak erkeğin davasıyla boşanmanın kesinleştiğini bu nedenle kadının boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığını belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, vekâlet ücreti, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.