Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7831 E. 2024/3914 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/14 E., 2023/762 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/346 E., 2020/442 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, erkeğin annesinin kadına baskı ve şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, erkeğin ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, kadının baba evine dönmek durumunda kaldığını, tekrar eve döndüğünde aynı tavırların devam ettiğini, erkeğin annesinin kadını evden kovduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğunu, kadını aşağıladığını, bıçaklı saldırıda bulunduğunu, iftira atmakla tehdit ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına ise 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ayrı ev açmadığı, eşini ailesi ile yaşamaya mecbur bıraktığı, erkeğin annesinin kadına psikolojik baskı yaptığı, ölümle tehdit ettiği, çıkan kavgada davacının burnunun kırıldığı, erkeğin kadını aldattığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, böylece boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun anne yanında kalıyor olması nedeniyle velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuğun ihtiyaçları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL tedbir, 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ve bunların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin cevap dilekçesi verme süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde ileri sürülen vakıalara dayanarak kadın aleyhine kusur yüklenmesinin mümkün olmayacağı, kadının açıkça muvafakat göstermemesi nedeniyle erkeğin delillerinin toplanmamasının isabetli olduğu, sosyal inceleme raporu ile yapılan tespitlere ve toplanan delillere göre ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasının isabetli olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre çocuk yararına hükmedilen nafaka ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin süresinde cevap dilekçesi sunmamış olmasına rağmen iddiaları inkar mahiyetindeki delillerini bildirmesine imkan tanınmamasının isabetsiz olduğunu, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kadının kendi isteğiyle erkeğin ailesi ile birlikte oturmayı kabul ettiğini, erkeğin annesinin kadına yönelik eylemleri ile ilgili herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen bu konuda erkeğe kusur yüklenmesinin isabetsiz olduğunu, erkeğin düşük ücretli bir işte çalışması nedeniyle aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kadının huzursuzluk çıkararak evden ayrıldığını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ve bunların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına tazminat ödenmesine ilişkin hukuki şartların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına olup olmadığı ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarına nazaran fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.