"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1231 E., 2023/1594 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/523 E., 2022/266 K.
Taraflar arasındaki boşanma, ziynet ve eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, eşya alacağı davasının ise eşyaların teslim edilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, ek karar ile ziynet alacağına yönelik yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Ek kararın ve asıl kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.000,00TL maddi, 75.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsiline, miktarı ve niteliği belirtilen ziynet eşyalarının davalı erketen alınarak kadına iadesine, aynen iadesi mümkün değil ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve değeri tespit edildikten sonra arttırılmak üzere 1000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, ayrıntılı olarak miktar ve niteliği belirtilen ev eşyalarının aynen iadesine; aynen iade mümkün değilse fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve değeri tespit edildikten sonra arttırılmak üzere 1.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davanın tüm ferileriyle birlikte reddine, ziynet ve ev eşyasına ilişkin davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, boşanmaya karar verilmesi halinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı erkeğe ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı ile, toplanan deliller ve itibar edilen tanık anlatımları uyarınca davalı-karşı davacı erkeğin eve geç geldiği, sosyal ortamlarda kadını yalnız bıraktığı, evin maddi ihtiyaçları ile gereken şekilde ilgilenmediği, kadının akrabalarına mesafeli olduğu, başka bir kadınla samimi fotoğraf çektirerek güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği, davalı-karşı davacı kadının ise sık sık akrabalarına gittiği ve uzun süre kaldığı, bu hali ile evini kısmen ihmal ettiği, çalışmasına rağmen kazancını kendi tekelinde biriktirdiğine yönelik eylemlerinin ayrı ayrı sabit görüldüğü, tarafların evliliklerinin davacı-karşı davalı kadının az, davalı-karşı davacı erkeğin ise ağır kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, her iki tarafın da boşanmak istediği, evlilik birliğinin devamında mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla, asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 650,00 TL'ye yükseltilmesine, belirlenen nafakanın kararın kesinleşmesi ile birlikte iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 18.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha kusurlu olması nedeni ile manevî tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadının eşya alacağına yönelik talebinin yargılama sırasında karşılanmış olması sebebi ile konusuz kalan talep yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporundaki tespitlerle örtüşen ziynetler ve ıslah dilekçesi uyarınca ziynet alacağı talebinin kısmen kabul ile; -8 adet her biri 20 gramdan 22 ayar bilezik 65.920 TL, 8 adet her biri 10 gramdan 22 ayar tekli burma bilezik 39.552,00 TL, 1 adet 4 gram isimli kolye 1.096,00 TL, -1 adet kolye takımı 2.741,00 TL ibaret ziynetlerin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam bedel olan 109.309,00 TL'nin davalı- karşı davacı erketen alınarak davacı- karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili dilekçesinde özetle; ziynet alacağına ilişkin yasal faiz talebinde bulunmalarına rağmen bu hususun hükümde dikkate alınmadığını belirterek eksikliğin tamamlanması için ek karar verilmesini talep etmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin 06.09.2022 tarihli ek kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305/A maddesinde: (Ek:22/7/2020-7251/27 md.) ‘Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.’ hükmünün düzenlendiği, bu hususun üst mahkemelerin benzer mahiyetteki kararları ile de desteklendiği (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2019/567 Esas 2022/684 Karar) kararda talep edilmesine rağmen faiz hususunun kabul edilmediği, açıkca red de edilmediği, davacı-karşı davalı vekilinin yasal sürede ek karar verilmesini talep ettiği, ek karar talebinin davalı-karşı davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı-karşı davacı vekilinin süresi içerisinde ek karar talebine karşı beyan dilekçesi sunduğu, sunulan beyan dilekçesinin davacı-karşı davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve cevap süresi içesinde davacı-karşı davalı vekili tarafından bir beyan dilekçesi sunulmadığı, böylelikle usuli işlemlerin tamamlanmış olduğu belirtierek, asıl davanın ve karşı davanın boşanma talebi yönünden kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetinin davacı- karşı davalı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için belirlenen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 650,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte iştirak nafakası olarak devamına, davacı karşı davalı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 18.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davalı- karşı davacının manevî tazminat talebinin reddine, davacı- karşı davalının eşya alacağına konu eşyaların yargılama sırasında teslim edilmiş olması nedeni ile bu hususta esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı- karşı davalının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile; -8 adet her biri 20 gramdan 22 ayar bilezik, 65.920 TL,-8 adet her biri 10 gramdan 22 ayar tekli burma bilezik, 39.552 TL,1 adet 4 gram isimli kolye, 1.096,00 TL,1 adet kolye takımı 2.741,00 TL ibaret ziynet eşyalarının davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 1000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren 108.309 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına ve ek kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve fer'îleri, velâyet, kendi tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı ve ek karar yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı- karşı davacı erkeğin asıl ve 14.03.2023. tarihli ek karara yönelik istinaf istemine ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğinc esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve fer'îleri, velâyet, kendi tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı ve ek karar yönlerinden kararın bozulmasını temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların karşılıklı açılan boşanma davasında kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, ziynet ve eşya alacağına ilişkin karar, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi,182 nci maddesi, 330 uncu madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 305/A maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.