"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/210 E., 2023/381 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmolunan maddî manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı davalı kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, sair hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı erkek vekili, birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, davalı davacı erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; kadının erkeğin ailesine karşı mesafeli davrandığı, yaz tatillerinde ailesinin yanında 3-4 ay süre ile zaman geçirdiği, bu süreç içinde erkeğin kendi ailesini yalnız ziyaret etmek durumunda kaldığı, erkeğin ailesinden gelen kişilere çok olumsuz davranıldığı ve yatacak yer bile gösterilmediği, erkeğin ise; eşine fiziki ve sözlü şiddetinin, küfür ve aşağılamalarının olduğu, şiddeti etrafındaki çocuklarına da gösterdiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yaşı küçük çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı kadın vekili tarafından süresinde cevap dilekçesi sunmayan ve süresi içinde delil bildirmeyen erkeğin tanıklarının duruşmada dinlenip beyanlarının hükme esas alınmasının, erkeğin boşanma davasının kabulünün, kusur tespitinin, kadın ve çocuk Sılanur Münevver için nafakaların miktarının az belirlenmesinin, ağır kusurlu erkek yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi ile kadın yararına az miktarda tazminata karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davalı davacı erkek vekili tarafından ise; süresinde delil ve ıslah dilekçesi sunduğu halde erkeğin delillerinin toplanmamasının, kadının boşanma davası ve fer'ilerinin kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf talebinde bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.02.2020 tarihli 2019/451Esas ve 2020/371 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamı, delil durumu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Daire 06.10.2020 tarihli kararı ile; Mahkemece, 06.04.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında yapılan ihtaratında tanık ve delil masraflarının miktarının açıkça gösterilmediği, niteliğinin belirtilmediği bu nedenle usulsüz olduğu, mahkemece, tanıkların dinlenmesi için gerekli avansın usulünce istenmesi avans yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde, taraflarca gösterdiği tanıkların çağrılıp dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuş, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı belirtilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince verilen 18.03.2022 tarihli kararla; davalı birleşen davacının eşine karşı fiziksel ve sözlü şiddetinin, küfür ve aşağılamalarının olduğu, çocuklarına da şiddet uyguladığı, buna karşılık davalı davacının delilleri ve yeminli görgüye dayalı tanık anlatımlarına göre, eşinin karşı çıkmasına rağmen davacı birleşen davalının yaz tatillerinde ailesinin yanında 3-4 ay süre ile zaman geçirdiği, bu süreç içinde davalı birleşen davacının kendi ailesini yalnız ziyaret etmek durumunda kaldığı, davacı birleşen davalının davalı birleşen davacının ailesinden gelen kişilere olumsuz davranışlarının olduğu, yatacak yer gösterilmediği, yine davacı davalının eşiyle ve çocuklarıyla sosyal ortamlara katılmak istemediği, bu haliyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu olan 25.11.2004 doğumlu ...’ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, karara karşı süresi içinde ... kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı; davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 20.12.2022 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında ... kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, yine tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının da az olduğu gerekçesi ile tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına, davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı davalı yararına dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, yoksulluk nafakası ve davacı davalı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat dışında kalan hususlar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece tam kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu, kadının da kusurunun bulunduğu kabul edilmesine rağmen tan kabule karar verilmesinin doğru olmadığı, kararı boşanma velâyet, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz ettiğini, tanık beyanlarının çelişkili olduğu, iddia edilmeyen vakıaların kusur olarak yüklendiğini, uzun yıllar öncesine ait olayların kusur olarak yüklenemeyeceği, tazminatların miktarının ceza niteliğinde olduğunu belirterek kararı; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasında kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, bozma kararına uyulduğu belirtilmesine rağmen mahkemece tedbir nafakası hakkında da yeniden hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 18.03.2022 tarihli kararına karşı, ... kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı; davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuş ve Dairemizin 20.12.2022 tarihli 2022/9818 Esas, 2022/10703Karar sayılı ilamıyla hüküm kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve yoksulluk nafakasının az olduğu yönünden bozulmuş, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı davalı kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafkasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Mahkemece, bozma öncesi verilen tedbir nafakasına ilişkin karar onanarak kesinleştiği halde bozma sonrası verilen kararda kesinleşen tedbir nafakası hakkında yeniden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bozma sebebi yapılmayarak 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davalı davacı erkek vekilinin kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin hükmün fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yerine 1. bent olarak "Davacı-birleşen davalı lehine aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren davalı-birleşen davacı erkekten alınarak davacı-birleşen davalı kadına ödenmesine" yazılmak suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.