"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2820 E., 2023/986 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Manisa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/738 E., 2022/738 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkein kadına ve kadının ailesine hakaret ettiği, kadınla ilgilenmediği, yalnız bıraktığı, eski eşine nafaka ödediğini sakladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, sorumlulukları yerine getirmediği ileri sürülerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk için aylık 1.250,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına ve ailesine hakaret ettiği, evinin geçimine katkı sağlamadığı, gereksiz borçlanmalar ile kadını mağdur ettiği, sağlık sorunlarında kadına manevi destek olmak için yanında olmadığı, davalının eski eşi ile görüşmeye devam ettiği ve eski eşine nafaka ödediğini kadından gizleyerek kadının güveninin zedeleyici davranışlarda bulunduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık takdir edilen 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 800,00 TL'ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarın iştirak nafakası olarak devamına, kadın için belirlenen 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 800,00 TL'ye çıkarılmasına, karar kesinleştiğinde aynı rakamın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; tazminat miktarları ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; boşanma için yeterli ve geçerli hiç bir hukuki sebep yokken, salt davacı eşin annesi ve teyzesinin kızının bilgiye dayalı olmayan, duyumdan ve davacının iddialarını tekrardan ibaret anlatımları esas alınarak alındığını ileri sürerek kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların şartları ve miktarları ile cevap dilekçesinin araştırılmaması nedeni ile savunma ve delil bildirme hakkının kısıtlandığını ileri sürülerek hükmün tamamı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin cevap dilekçesini e-devlet kanalı ile Manisa Valiliğine gönderdiğine, mahkemece araştırılmamasının ve bu suretle savunma hakkının kısıtlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin itirazının kabul edilmesinin mümkün görülmediği, davalının usulünce cevap dilekçesi sunmaması nedeni ile maddî vakıa ve delil bildirme haklarından vazgeçtiği, bu durumda kadına atfı mümkün hiç bir kusur ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinde ve maddi vakıa tespitinde, velâyetin anneye verilmesinde, nafakaya ve tazminata hükmedilmesinde, bir usulsüzlük görülmediği, ancak kadın için hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gibi tazminatlar için talep edilen yasal faiz yönünden olumlu olumsuz hüküm kurulmaması da doğru görülmediği gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun tazminatların miktarı ve yasal faiz yönünden olumlu olumsuz hüküm kurulmaması yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın için yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla hükmün tamamı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.