Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7952 E. 2024/5206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/959 E., 2023/1930 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/321 E., 2021/771 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; kadının sosyal ve sanatsal faaliyetlerinde kadının erkeğe ayak uyduramadığını, kadının engelleyici davranışlar sergilediğini, erkeğin görevi nedeniyle yurt dışına çıkması gerektiği zamanlarda kadının gelmek istemediğini, kadının Türkiye'de kaldığı süre boyunca da iletişim kurmadığını, eve misafir ve arkadaşlarını çağırdığında zorluk çıkardığını, son olarak ise kızlarının düğünü için erkeğe hiçbir konuda danışmadığını, düğün bitiminde kadının baba evine gittiğini, bir daha geri dönmediğini, 2017 yılı Ağustos ayından beri ayrı yaşadıklarını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; 2016 yılına kadar kadının kazandığı tüm parayı erkeğin aldığını, kadına ve ortak çocuklara sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, her konuda emrivakide bulunduğunu, kadını eşi olarak görüp fikrini almadığını, hakaretler ettiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava itmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadına ve ortak çocuklara hakaret ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının maaş kartını aldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının tanık beyanlarının duyum üzerine ve yanlı olduğunu, her iki tarafında emekli olduğunu, kadının üzerine kayıtlı evi olduğu, bu durumda kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin haksız olduğunu, tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı belirtilmiş ise de kadının dava dilekçesinde bu vakıaya dayanmadığı, ayrıca erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına ilişkin dosya kapsamında bir delilin de mevcut olmadığı, erkeğe yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, her iki tarafın da emekli olduğu, gelir durumlarının birbirlerine denk olduğu, bu nedenle kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.