Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7958 E. 2024/6426 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin istinaf kararının temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1866 E., 2023/773 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Elbistan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/729 E., 2022/273 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, saygısız davrandığını, hakaret ettiğini, görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini, ortak çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, ailesini istemediğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için aylık 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakası ile müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, her yıl enflasyon oranında artırılmasına 50.000,00'er TL maddî ve manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkiline onur kırıcı sözler söylediğini ve ailesini aşağıladığını, davacı tarafın iddialarının aksine tarafların yaklaşık 2 yıldır yatakları ayırdığını, davacı karşı davalının sorumsuz ve kusurlu davranışlarda bulunduğunu, evlilik birliğinin yüklediği sorumluluğu yerine getirmede yetersiz kaldığını, müvekkilini başkalarının yanında rencide ettiğini, müvekkilinin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediğini, davacı-karşı davalının gece gündüz sadece telefonuyla ilgilendiğini, taraflar arasında yaklaşık 3-4 yıldır hiçbir cinsel birliktelik bulunmadığını, davacı-karşı davalının, ortak çocukların yani ailenin evde bulunduğu zamanlarda bile kimseye sormadan ve tek kelime etmeden ortak konuttan çıkıp gittiğini ve geç saatlerde geri döndüğünü, bir anne olarak ve bir eş olarak çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 20.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının erkeğin ailesine saygı duymadığı, arkadaşlarına gelip gitmesine sorun çıkardığı, ütü, yemek ve temizlik yapmadığı, hakaret ettiği, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı; erkeğin de evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, hakaret ettiği kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasında kişisel münasebet tesisine, davacı-karşı davalı lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuklar için aylık 300,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, her yıl ÜFE oranında artırılmasına davalı-karşı davacı lehine 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı-karşı davacının maddî tazminat talebi ile davacı-karşı davalının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kabul edilen asıl dava, kusur tespiti, velâyet, manevî tazminat ve nafaka miktarı ile reddedilen maddî tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kabul edilen karşı dava, kusur tespiti, tazminatların ve yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davacı-karşı davalının erkeğin ailesi eve geldiğinde memnun olmadığı, saygı duymadığı, eve kabul etmek istemediği, erkeğin arkadaşlarına gidip gelirken sorun çıkardığı, ütü, temizlik ve yemek yapmadığı, hakaret ettiği, ayakkabı atarak fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı kadın eşin boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu tespiti yapılmış ise de, davalı-karşı davacı tanığı Nigar'ın beyanlarından ayakkabı atarak fiziksel şiddet eylemine dayanak olayda yer-zaman mefhumunun belli olmadığı, kadına fiziksel şiddet kusurunun yüklenmesinin doğru olmadığı, davalı-karşı davacının arkadaşlarıyla dışarıya gitmesini istememe eylemine davalı-karşı davacının cevap ve karşı dava dilekçesinde kusur olarak dayanmadığı, hakaretin içeriğinin belli olmadığı, somutlaştırılmadığı, bu haliyle davacı-karşı davalı kadın eşe yüklenen hakaret kusurunun şüpheden uzak şekilde ispatlanamadığı anlaşılmakla, hakaret kusurunun kadına yüklenmesinin de doğru olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacıya yüklenen kusurların gerçekleştiği, bunların yanında davacı-karşı davalı tanığı Niyazi'nin beyanlarından, davalı-karşı davacı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği sabit olduğundan, davacı-karşı davalının kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verildiği, davalı-karşı davacı erkeğin manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, kadının çalışmadığı ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği dikkate alındığında, davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi gerekirken bu talebin reddi doğru olmadığı gerekçesi ile kusur belirlemesine, yoksulluk nafakasına ve erkek yararına hükmedilen tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzletilmesine, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, ortak çocukların yaşı, ayrılık sürecinde çocukların anne yanında kalması, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü doğrultusunda çocukların üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu, kadının sair yönlere, erkeğin tüm yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, nafakalar, velâyet düzenlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadının birçok defa şiddet gördüğünü belirterek kusur belirlemesi, yoksulluğun miktarı, iştirak miktarı, tazminatların reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.