Logo

2. Hukuk Dairesi2023/795 E. 2023/4303 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yetersizliği ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygunluğu hususlarında yaşanan anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/969 E., 2022/1591 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/73 E., 2021/158 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının erkeğin gelirini beğenmeyerek erkeğe "eşek herif, hayvan, bu parayla nasıl geçineceğiz" dediğini, hakaret ettiğini, aşağıladığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, yatakları ayırdığını, erkeğin 16.09.2017 tarihinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle yaşadığı süreçte destek olmadığını, son dört yıldır erkeğin anne ve babasına "şey baksana, gereksizler" diyerek hitap ettiğini ve kadının ailesinin boşanma için maddî talepte bulunarak evlilik birliğine müdahale ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin eşini zorla çalıştırarak gelirini aldığını, düzenli çalışmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, 2016 yılında çalıştığı işyerindeki bir erkeğe cinsel istismarda bulunduğunu ve tutuklandığını, erkeğin tutuklanması üzerine erkeğin ailesinin kadını çocuğu almakla tehdit ettiğini, kadının gidecek yeri olmaması nedeniyle ortak konuttan ayrılamadığını, erkeğin çoğu zaman eve gelmediğini, geldiği zamanlarda da alkollü gelerek fiziksel şiddet uyguladığını, erkek çocuklarıyla mesajlaşarak ahlâk dışı davranışlarda bulunduğunu, eşine cinsel şiddet uyguladığını, başka erkeklerle cinsel ilişkisine dair sosyal medya yazışmalarını kadının gördüğünü, erkeğin ve ailesinin kadına hakaret ettiklerini, aşağıladıklarını, tehdit ettiklerini ve fiziksel şiddet uyguladıklarını, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladıklarını, erkek ve ailesi ortak çocuğu tatile götürdüklerinde çocukta güneş yanıkları ve morluklar oluştuğunu iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ekonomik yükümlülükleri yerine getirmeyen, eşine sözlü ve fiziksel şiddet uygulayan ve ahlâka aykırı davranışlar sergileyen erkeğin ağır, eşinin hastalığı ile ilgilenmeyen ve küçük düşürücü sözler söyleyen kadının az kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 10.00'dan saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan saat 17.00'ye kadar, babalar gününde saat 10.00'dan saat 17:00'ye kadar, sonu tek rakamla biten yıllara denk gelen çocuğun doğum günlerinde ve yıl başlarında saat 10.00'dan saat 17.00'ye kadar annenin belirleyeceği refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, kadına kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, ondan korktuğunu, çocuğun rızası hilafına kişisel ilişkiye hükmedilmesinin doğru olmadığını, kişisel ilişki süresinin çok fazla olduğunu, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulacak ise uzman raporundaki görüşe uygun olarak kurulmasını talep ettiklerini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadına erkeğin hastalığı döneminde eşine yeterli ilgi göstermediği vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de erkeğin iyileşince ortak konuta döndüğü ve tarafların birlikte yaşamaya devam ettikleri, yine kadına erkeğe küçük düşürücü sözler söylediği vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de tanık beyanlarının soyut, duyuma dayalı ve evliliğin başlarında yaşanan olaylara ilişkin olduğu, bu açıklamalar karşısında erkeğin kadına kusur olarak atfedilen tüm vakıaları affettiğinin, en azından hoşgörüyle karşıladığının kabulü gerektiği, kadına bu vakıalar nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, kadına yüklenen bu kusurların gerekçeden çıkarılması gerektiği, kadının evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan kusurlu bir davranışının bulunmaması nedeniyle erkeğin davasının reddi gerektiği, ancak kadının karşı davasında verilen boşanma hükmü erkek tarafından istinaf edilmeden kesinleştiğinden erkeğin davasının boşanma yönünden konusuz kaldığı, bu sebeple İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davasındaki boşanmaya, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine dair kısımlarının kaldırılmasına, konusuz kalan asıl dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu; erkeğin aynı işyerinde çalışan bir erkek ile cinsel ilişki kurması nedeniyle yargılandığı ceza dosyası, tanık beyanları, çocuğun uzmana verdiği beyan dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi hükmündeki kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına aykırı olacak şekilde fazla olduğu gerekçesiyle; istinaf edilmeksizin kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kusur gerekçesinin kararın gerekçesinde açıklandığı şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... ile baba arasında arasında her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günleri saat 10.00 ile 13.00 arasında uzman refakatinde kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 650,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin davasında kadın yararına 9.200,00 TL vekâlet ücretine ve kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek ve davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... erkek temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeme gücünün olmadığını ve kararın bu nedenle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; çocuğun babayı görmek istemediğini, ondan korktuğunu, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması veya üç ayda bir onbeş dakika kadar olmasını talep ettiklerini, günün ekonomik koşulları, erkeğin ailesinin yanında kalıyor ve çalışıyor olması, ailenin taşınmazlarının olması dikkate alındığında nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ve bu nedenlerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; nafakaların ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının ve ilişkinin süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 323 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek ve davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Serdar'a yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Sevgül'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.