"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/746 E., 2023/649 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1730 E., 2022/347 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının müvekkiline olumsuz yaklaştığını, sürekli eleştirdiğini, davalının maddi isteklerinin arttığını, kıskançlık krizine girerek müvekkiline iftiralarda bulunduğunu, hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, müvekkilini ve sosyal çevresini sürekli eleştirdiğini ve yakındığını, müvekkilinin telefonunu karıştırdığını, konuşmalarını dinlemek üzere sistem kurduğunu ve kendisini dinlediğini söyleyerek rezil etmekle tehdit ettiğini ve şantajda bulunduğunu, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini, müvekkilini evden kovduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının son zamanlarda telefonunu yanından ayırmadığını ve şifre koyduğunu, ... isimli bir kadınla sürekli konuştuğunu, birbirlerine fotoğraflar gönderdiklerini, bu kadınla ilişkisini kabul ettiğini, sadakat yükümlülüğünün ihlal ettiğini, müvekkiline fiziki şiddet uyguladınığını ve hakkında yaralama suçundan açılan davanın derdest olduğunu, tartışmada müvekkilinin üzerine yürüyüp evden kovduğunu beyanla davanın reddine, boşanma halinde müvekkili lehine aylık 7.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 1.500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ile Ceza Mahkeme ilamı ve dinlenen tanıkların anlatımlarından, davacının, davalıya fiziksel şiddet uyguladığı, davalının ise davacının çevresini eleştirdiği, davacıyı rezil etmekle tehdit ettiği ve mutat olmayan maddî isteklerde bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacının ağır, davalının az kusurlu olduğunu, evliliğin devamında eşler ve toplum için fayda kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı lehine karar tarihi itibariyle aylık 3.750,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı lehine 90.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflarca usulüne uygun sunulan dilekçelerinde dayanılan, çekişmeli vakıa olarak belirlenerek hükme esas alınan ve taraflara yüklenilen kusurların somut görgüye dayalı tanık anlatımları ve tüm delillerle kanıtlanmış olduğu ve bu kusurların taraflara yüklenilmesinde bir yanlışlık görülmediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu bulunduğuna ilişkin kusurların nitelendirilmesi ve kusur derecesinin tayininde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının kanuni koşulları gerçekleşen davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin doğru olduğu, davalının dava açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olaylarda ağır kusurlu bulunan davacının davranışlarının davalının mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiği neticesine varıldığından, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatların esas ve miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.