"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/158 E., 2023/650 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/705 E., 2022/721 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin bir süre sonra yurtdışında iş bulduğunu, Kazakistan- Romanya - Makedonya 'ya imkanı olduğu halde eşini ve çocuğunu gezmeye götürmediğini, 2-3 ayda bir eve geldiğini, geldiğinde eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, hakaret ettiğini ve aşağıladığını, kadının çalışmasını engellediğini, harcamaları konusunda kadını kısıtladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, yatağını ayırdığını ve cinsel birliktelikten kaçındığını iddia ederek, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın için aylık 5.000,00'er TL tedbir nafakasına,100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata Makedonya'daki dairenin yarısının kadına verilmesini, evlilik birliği içinde kazanılmış malların eşit olarak bölüşülmesini talep ve dava etmiştir .
2.Davacı-karşı davalı vekili ıslah dilekçesinde özetle; kadın için talep edilen 5.000,00TL tedbir nafakası taleplerini dava süresince tedbir nafakası ve boşanmadan sonra yoksulluk nafakası olmak üzere 8.000,00 TL ye arttırdıklarını, çocuk için talep edilen 5.000,00 TL tedbir nafakası taleplerini, dava süresince tedbir nafakası ve boşanmadan sonra iştirak nafakası olmak üzere 9.000,00 TL ye arttırdıklarını belirterek dava sonunda hükmedilecek bu nafakalara tefe ve üfeden yüksek olana göre her sene artış yapılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının alkol bağımlısı olduğunu, kendisine zarar verdiğini, hakaret ve küfür ettiğini, evden kovduğunu, eve misafir kabul etmediğini, yemek yapmadığını, çocuğu tehdit ettiğini, baskıcı davrandığını, eşyalara zarar verdiğini, erkeğin ailesini ziyaret etmekten kaçındığını ve evi terk ettiğini iddia ederek, davanın reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 400.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin Bakırköy 4.Aile Mahkemesi'nin 10.03.2021 tarih ve 2018/799 Esas, 2021/165 karar sayılı kararı ile; erkeğin karısına şiddet uyguladığı, eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğu, yurt dışından ülkeye geldiğinde eşi ve çocukları ile vakit geçirmektense , arkadaşları vakit geçirmeyi tercih ettiği, buna karşılık kadının da müptela boyutunda olmamakla birlikte alkol aldığı, erkeğin ailesini ziyarete gitmediği hatta erkeğin annesinin vefatında cenazesine gitmediği gibi başsağlığı dahi dilemediği, buna göre ,erkeğin kadına göre daha fazla kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için yasal faizi ile birlikte 70.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminat miktarları, yoksulluk nafakasına ÜFE artışı uygulanmaması yönünden, erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 19.07.2022 tarih ve 2021/89 Esas, 2022/1179 Karar sayılı kararı ile davalı-davacı erkeğin karşı dava harcı ile boşanmanın fer'îlerini talep ettiği, dava ve karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile boşanmaya hükmedilmesine taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından yanılgıya değinilmekle yetinildiği, istinaf kanun yoluna başvurulmayan boşanma, velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden kararın kesinleştiği, dava dilekçesinde tedbir nafakası isteyip ıslah ile ÜFE oranında artırım kaydı ile yoksulluk nafakası isteyen kadının bu talebi ile ilgili gerekçeli kararın hüküm kısmında 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi, kararın gerekçe kısmında kadın lehine 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi uygun görüldüğü belirtilmiş iken hükümde kadın lehine talep olmadığı halde yasal faiziyle 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesinin, kadın vekili dava dilekçesinde "davacı eşin yaptığı, bakım fedakarlığı ve bakım nedeniyle çalışamadığından uğradığı maddî zarar" olarak 100.000,00TL maddî tazminat talebinde bulunduğunun, Mahkemece tazminat istemleri hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bağlamında açıklattırılıp 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 174 üncü maddesinin birinci fıkrası bağlamında olmadığının tespiti halinde kadının maddî tazminat istemi açısından nispi harç ikmal ettirilerek görev hususu da değerlendirilmeden belirtildiği şekilde çelişkiler içeren hüküm kurulmasının isabetli olmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile istinaf kanun yoluna başvurulmayan ve kesinleşen boşanma, velâyet ve kişisel ilişki dışındaki hükümlerin diğer yönler incelenilmeksizin kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmalarına ilişkin kararı ile çocuğun velâyeti ve çocukla kişisel ilişki hususları kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumlarına, boşanmaya yol açan olaydaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile davacı kadının boşanmakla en azından eşinin desteğini yitirecek olmasının sabit olmasına göre kadın lehine 70.000,00 TL maddî tazminata, kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, davalının tutum ve davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilerin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 40.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin, kadına göre daha fazla kusurlu olması, boşanma ile hiçbir yerden geliri olmayan kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın için aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE de ki artış oranında arttırılmasına, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, nafakalar ile tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili isitnaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, nafakalar ile tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili isitnaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacağı, karşı boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın ve çocuk yararına tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri;721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Taraflar arasında görülen kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı asıl boşanma davası ile erkeğin maddî ve manevî tazminat talebini içerir karşı davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı dava boşanma davası olarak değerlendirilerek, asıl ve karşı davanın boşanma yönünden kabulüyle tarafların boşanmalarına ve kadın yararına boşanmanın ferilerine, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından "kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, nafaka ve tazminat miktarları" yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise "kusur belirlemesi ile kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi ilk kaldırma ve gönderme kararında tarafların asıl ve karşı boşanma davalarına yönelik istinaf itirazı olmadığı belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurulmayan ve kesinleşen boşanma, velâyet ve kişisel ilişki dışındaki hükümlerin diğer yönler incelenmeksizin kaldırılmasına karar vermiş, İlk Derece Mahkemesince kaldırma-gönderme kararı sonrasında tazminatlar ve nafakalar yönünden hüküm kurulmuş, boşanma, velâyet, kişisel ilişkinin kesinleştiği belirtilerek bu yönlerden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince son kararında davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun incelenmesinde, boşanma istinaf edilmeksizin kesinleştiğine dair belirlemesi nedeni ile yalnızca kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden değerlendirme yapılmış, kadının karşı davanın kabulüne yönelik ilişkin itirazları incelenmemiş ve bu yönden hüküm kurulmamıştır. 6100 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında tarafların ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin gösterileceği; aynı Kanun'un 355 inci maddesinin birinci fıkrasında incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı yapılacağı ve 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasında hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, süphe ve tereddüt uyandırmayacak sekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, davacı- karşı davalı kadın tarafından hem ilk istinaf başvurusunda, hem ikinci karara karşı yaptığı istinaf başvurusunda karşı davanın kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmasına karşın, Bölge Adliye Mahkemesince kadın yönünden hatalı istinaf sınırlaması yapılarak kadının, karşı davanın kabulüne yönelik istinaf başvurusunun incelenmemiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.