"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1110 E., 2023/1348 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönlerinden bozulmasına bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; erkek lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının eniştesi yanında çalışırken tanışarak evlendiklerini, evlendikleri günden sonra kadının ellerinin ayaklarının titrediği, bayılma ve mide bulantılarının başladığı, ağlama krizlerine girdiği, agresif tavırlar sergilemeye başladığını, hakaretler ettiğini, fiziksel saldırıda bulunduğunu bu nedenle erkeğin bir odaya girerek kapısını kilitlediğini, yine son yaşanan olayda da kadının yine krize girdiğini ve hakaretler ederek fiziksel olarak saldırdığını, erkeğin bir odaya girerek kendisini koruma altına aldığını, ailelerin arandığını, olay günü kadınının ailesinden öncesinde ametemde tedavi gördüğünü ve ağır psikolojik tedavi gördüğünü öğrendiğini, aile olarak şok geçirdiklerini, kadının ailesinin erkekten özür dilediklerini, olayın ertesi günü bile kadının yine alkollü çıktığını, doktorundan alkol bağımlısı olduğunu öğrendiğini, kadının evlenmeden önce bunları eerkekten saklandığını, kadının tedaviye yanaşmadığını, müşterek konutta bulunan eşyaları gizlice aldığını, evlilik birliğinin temelinden sarıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faiziyle 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin bu tedaviden haberi olduğunu, buna rağmen erkeğin eve alkollü ve içki şişeleri ile geldiğini, tartıştıklarında eşyalara zarar verdiğini, duygusal şiddet uyguladığını, çevreye alkolik olduğum şeklinde konuşmalar yaparak aile mahremiyetini ihlal ettiği gibi, iftira ettiğini, eve geç geldiğini ve birlik görevlerinden kaçındığını, arkadaşları ile görüştürmediği gibi ailesinin gelmesine de tepkili davrandığını, kadına ve ailesine ailesine hakaret ettiğini, kusurlu eşin erkek olması nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsıldığını belirterek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; kadının erkeğe zaman zaman hakaret ettiği, alkol kullandığı, sürekli alkol kullanması nedeniyle birlik görevlerine yerine getiremediği, kadının bu davranışları ile kusurlu olduğu, erkeğe atılı bir kusur ispat edilemediği gerekçesiyle erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadının bir gelirinin olmadığı, çalışarak gelir elde etmediğinden erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının davasının ispatlanamadığından reddine, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2020/338 Esas, 2020/1772 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, toplanan delillerden evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, gerçekleşen, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği halde hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle erkek yararına 8.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek erkeğin istinaf talebinin kabulüne, kadının tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 08.03.2021 tarih, 2021/276 Esas ve 2021/2018 Karar sayılı kararıyla tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu, karşılıklı davada, kadının alkol bağımlısı olduğu ileri sürülmüş ve bu iddia dosya içeriğindeki bir kısım delillerle de doğrulandığı, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak işin 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 406 ncı maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 56 ncı maddesi uyarınca kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olduğunu, bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3.Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince 28.09.2022 tarihli ve 2021/643 Esas, 2022/1769 Karar sayılı kararıyla; ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulduğu, kadının 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 408 inci maddeleri gereğince kısıtlanmasına yer olmadığına karar verildiği, dosya kapsamına göre toplanan delillerden evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, gerçekleşen, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğradığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesince hatalı gerekçe ile bu taleplerin reddi yerinde görülmediğinden erkeğin bu yöne ilişkin istinaf isteğinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusurlu durumları, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, tazminata esas olan fiillerin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek, erkeğin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulü ile bozma ilamı sonrası İlk Derece Mahkemesi kararı tamamen ortadan kaldırıldığından yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek yararına 8.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının ispatlanamadığından reddine, kadın lehine asıl dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdirine, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devamına, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Dairenin 11.04.2023 tarih ve 2022/11128 Esas, 2023/1746 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı erkek lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusurlu durumları, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, tazminata esas olan fiillerin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek erkek yararına bozma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili; davalarını dinlenen tanık beyanları ile ispatladıkları halde davalarının ispatlanamadığından reddinin hatalı olduğunu, erkeğin iddialarını ispatlayamadığını, kadının kusursuz olduğunu, erkeğin davasının kabulü ile erkek lehine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek lehine hükmedilen tazminatların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden
incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.