"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/718 E., 2023/945 K.
KARAR : Başvurunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/463 E., 2023/112 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin oğlu... ile nikahsız olarak birlikte yaşadıklarını, bu birlikteliklerinden Ayaz ... adlı erkek çocuklarının dünyaya geldiğini, müvekkilinin oğlu...'in Ayaz ...'i tanıma suretiyle nüfusuna aldığını, müvekkilinin oğlu... tarafından davalı aleyhine Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi'nin 2020/812 Esas sayılı dosyası ile açılan velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verildiğini belirterek dede ile torun arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece, küçüğün anne ve babasının birbiriyle, yine küçüğün anne ve babasının ailelerinin birbirleriyle aralarında anlaşmazlık bulunmasının davacının torunu ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemesi gerektiği, tanık beyanlarına göre küçüğün annesinin yanında yaşadığı, dede ile görüşmediği, yine davalı asilin küçük ile dede arasında kişisel ilişki kurulmasına sakınca olmadığını beyan ettiği, 10.01.2023 tarihli sosyal inceleme raporunda çocukla davacı ve davacı eşinin iletişim kurmasına engel hiçbir konu olmadığı, davalının da kişisel ilişki sürecine karşı çıkmadığı, desteklediği, bu bağlamda davacı ile küçüğün yatılı kişisel ilişki kurmasının çocuğun üstün yararına olacağı yönündeki kanaati, tanık beyanları, davalı asilin duruşmadaki ve sosyal inceleme raporundaki beyanları, sosyal inceleme raporu, küçüğün menafaati ve küçüğün yaşı da göz önüne alındığında kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacının da bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair dosyada delil bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacı dede ile torunu arasında; her ayın 3. haftası Cumartesi sabah saat 10.00 ile devam eden Pazar günü akşam 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan akşam 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki tesisine, süre bitiminde çocuğun anneye teslimine, doğacak masrafların davacı dede tarafından karşılanmasın karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun anne ilgi ve sevgisine muhtaç olduğunu, yaşı itibariyle dedesini tanıyamadığını ve kendisine bir alışkanlık oluşturamadığını, dedesiyle kalması halinde annesinden ayrı olmanın ve yabancı bir evde henüz yakından tanımadığı kişilerin yanında kalmasının ruhunda telafisi imkansız yaralar açacağını gerekçeleri ile davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu çocuk ... 08.05.2020 doğumlu olup, evlilik dışı doğduğu, baba... ... o tarihte başka biriyle evli olup çocuğu 09.07.2020 tarih ve 4039 no'lu tanıma senedi ile tanıdığı, baba tarafından 30.11.2020 tarihinde Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesinde açılan velâyet davasının reddine karar verilmiş ise de baba çocukla kişisel ilişki kurma hakkını her zaman talep edebileceği ve davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip olduğu, eldeki davada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesinde ön görülen olağanüstü halin varlığından bahsedilemeyeceğinden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı tümden kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacı müvekkilin oğlu...'in davalı aleyhine ortak çocuğun velâyeti için açtığı davanın derdest olduğunu, bu dosyada baba ile oğlu arasında 15 günde bir 3 saat kişisel ilişki tesis edildiğini, çocukla sadece 15 günde bir 3 saatlik görüşme gerek baba gerek çocuk için yeterli olmadığını, bu kişisel ilişki baba ve çocuk ile olup davacı dedenin bu durumdan yararlanması diye bir durum söz konusu olmadığını belirterek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, torunla kişisel ilişki kurulması davasında 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesinde ön görülen olağanüstü halin var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 325 inci, 323 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.