Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8075 E. 2024/3860 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek usul ve yasaya uygunluk tespit edildiğinden, davacı-davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1322 E., 2023/1310 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/355 E., 2023/273 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2015 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalının evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evliliğin artık çekilmez hal aldığını, davalının fiziksel ve ruhsal birlikteliğin yanı sıra cinsel birliktelikten de uzak durduğunu, müvekkili ile yakınlaşmaktan imtina ettiğini, davalının çoğu kez evi terk ederek ailesinin yanına gittiğini, davalının en son 2016 Ocak-Şubat ayından itibaren evi terk ederek babasının evine gittiğini, bu tarihten sonra tarafların yaklaşık 5 yıldır fiili olarak ayrı yaşadığını, davalının müvekkilinden uzak durduğunu, cicim ayı bile yaşayamadıklarını, müvekkilinin eve geldiğinde bir sıcak yemek bulamadığını, yada yemeği yapmayı unuttuğunu söyleyerek sürekli yemeği yaktığını, annesi öldüğünde davalının müvekkilinin yanında olmadığını, destek olmadığını, kaçındığını beyan ederek, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde; davacının yersiz açtığı davanın tazminat ve boşanma yönlerinden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının dayanılmaz fiziksel, psikolojik şiddet ve baskısı olduğunu, müvekkilinin ortak konutundan kovalanmasına katlandığını, davalının "Gelin kızınızı alın, yoksa sağ halini göremeyeceksiniz." şeklindeki sözleri sonrasında evden ayrılmak zorunda kaldığını, davacının müvekkili lehine Sivas 2. Aile Mahkemesinin 2021/355 Esas sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının ispatlanamadığından reddedildiğini, davacının müvekkiline karşı psikolojik şiddet uyguladığını, darp edildiğini, cebir ve küfür eylemine maruz kaldığını, davacının evliliğini kendi ailesinin talimatlarıyla yürütmeye çalıştığını, davacının müvekkilinin ihtiyaçlarından ve geçiminden bihaber olduğunu, müvekkilinin ortak konuttan sürekli kovalandığını, davacının müvekkiline ait takıların tamamını darp ve cebir eylemi soncunda zorla alarak tüm ziynet ve takılarını bozdurarak ağabeyi ...'un adına kasap dükkanı açtığını, bu kasap dükkanında davacının sigortasız olarak çalıştığını, ağabeyinin vermiş olduğu harçlıklarla sadece kendi geçimini temin ettiğini, ortak aile konutunun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, müvekkili tarafından yapılan yemekleri yemediğini, kendi başına yemekler yaparak ayrı bir hayat sürdürdüğünü beyan ederek, tüm bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL nafakaya, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin tanıklarının anlatımlarından kadının düzenli yemek yapmadığı, kadının eşine güleryüz göstermediği, soğuk davrandığı; kadının tanıklarının anlatımlarından erkeğin kadını evden gönderdiği, erkeğin eşini sevmediğini, babasının zoruyla evlendiğini söylediği, kadına şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği anlaşılmış olup bu sebeplerle tanık beyanları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı-karşı davalının ağır kusurlu, davalı-karşı davacının az kusurlu olduğu gerekçesiyle taraflarca açılan her iki boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve 40.000,00 TL maddî 35.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönünden istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakaların miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili;istinaf başvurusunda ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.