"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/982 E., 2023/1121 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Çorlu 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 E., 2021/94 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ortak çocuğu babasına karşı dolduruşa getirdiğini ve çocuğun babasına şiddet uyguladığını, kadının erkeğe sürekli hakaret ve küfür ettiğini, kadının nedensiz kavga çıkardığını, kafasına bardak fırlattığını, odadaki tüm eşyaları devirip yıktığını, erkeğin ameliyatı sonrasında eşi ile ilgilenmediğini, ona bakmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evden giderken eşine haber vermediğini, yatakları ayırdığını, kadının kışkırtması sonucunda ortak çocuğun babasını evden kovduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin 2019 yılı Temmuz ayında evi terk ettiğini, yeniden aile birlikteliği kurulmadığını, birçok kez ortak haneyi nedensiz terk ettiğini, ailesine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, çoğu kez kadını parasız ve harçlıksız bıraktığını, ev ve mutfak giderlerini aksattığını, ekonomik şiddet uyguladığını, kadınlık onuruna ve kişiliğine yönelik hareketlerde bulunduğunu ve fiziki şiddet de uyguladığını, ağır hakaretlerde bulunduğunu, aşağılayıp hor gördüğünü, sinkaflı sözler söylediğini, fiziksel şiddetleri sonucunda birçok kez düşük yaptığını, vücut yapısının bozularak biroçk kez aynı hastalık ile mücadele ettiğini, operasyon geçirip yoğun bakımda kaldığını, davacı karşı davalının durumdan haberi olmasına rağmen eşini arayıp geçmiş olsun dahi demediğini belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 bin TL maddî, 50.000,00 bin TL manevî tazminat ile aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, Tekirdağ ili, Çorlu ilçesindeki bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, 10 bin TL katılma alacağının davacı karşı davalıdan alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, haksız yere birden çok kere evi terk ettiği, ameliyatı sırasında kadınla ilgilenmediği, geçmiş olsun demediği, evin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline, kadının katılma alacağı talebinin ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yoksulluk nafakası miktarının günün değişen koşullarına göre artırılmasına imkan bulunduğu ancak kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının tarafların kusur dereceleri ile ekonomik durumlarına nazaran az olduğu gerekçesiyle tazminatların miktarları yönünden kadının yapmış olduğu istinaf itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin asgari ücretle çalıştığını, ortak konutta kadının oturduğunu ve erkeğin kira ile birlikte kadına nafaka da ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik durumuna ilişkin olarak yargılama aşamasında yapılan itirazların dikkat alınmadığını, erkeğin kusurlu davranışlarına nazaran hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek kararın nafaka ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında tam kusurlu bulunan erkek aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına nazaran hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davalı-karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hasan'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Hüsna'ya geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.