Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8110 E. 2024/6070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve velayet hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, toplanan deliller ve tanık beyanları ışığında kusur belirlemesi yaparak, kadının az kusurlu erkeğin ise ağır kusurlu olduğuna ve buna bağlı olarak tazminat taleplerini değerlendirmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2707 E., 2023/888 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/744 E., 2022/267 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ve karşı boşanma davasının reddi ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece

Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda taraflar boşanma hükmü yönünden istinaftan feragat ettiklerinden karar boşanma hükmü yönünden kesinleşmiştir. Bu sebeple, davalı-karşı davacı erkek vekilinin asıl boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı- karşı davacı erkek vekilinin asıl boşanma davasının kabulü dışındaki temyiz itirazları ile davacı- karşı davalı kadının tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin anne ve babasının etkisinde kalarak hareket ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, erkeğin ailesi ile birlikte oturduklarını , bağımsız konut açmadığını, kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hastalandığında hastaneye götürmediğini, çalışmadığını ve evin bakımını üstlenmediğini, kadına ve ailesine sürekli küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, psikolojik şiddet gördüğünü, ortak çocuğa annesinin öldüğünü söylediklerini, çocuğu göstermediklerini iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, kadının %25 sürekli zeka geriliğine sahip olduğunu, temizlik ve ev işlerini yapmadığını, çocuğu annesiyle tek bırakamaz hale geldiğini, kadının ailesinin evi basarak erkeğin ailesine hakaret ederek ve tehditte bulunarak kadını götürdüklerini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, 3 yıldır çocuğunu aramadığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan delillerden ve dinlenen tanık beyanlarından erkeğin kadının ailesiyle görüşmesine izin vermediği, bağımsız konut tesis etmediği, sürekli şiddet uyguladığı ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erekğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; çelişkili davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek fiziksel şiddetin erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3.Taraf vekilleri 31.08.2022 tarihli dilekçelerinde özetle; tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm yönünden her iki taraf olarak istinaftan feragat ettiklerini, bunun yanında her iki taraf olarak kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ettiklerini, kadın ya da erkek hakkında tedbir nafakasına veya karar anında yoksulluk nafakasına hükmedilmemesini, tazminat ile yukarıda belirtilenler dışındaki vesair istinaf taleplerimizin devam ettiğini talep ve beyan etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamında erkeğe yüklenen kusurların ispatlandığı, ancak erkek tanıklarının beyanlarından kadının birlik görevlerini yerine getirmediğinin sabit olduğu, bu kusurun kadına yüklenmemesinin hatalı olduğu, bu durumda; kadının az kusurlu, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre karşı davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, asıl davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden, karşı boşanma davasının konusunun kalmadığı, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, taraf vekillerininin dosyaya sunduğu 31.08.2022 tarihli dilekçenin tedbir/yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olduğu gerekçesi ile erkeğin kusur tespitine ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü boşanmaya neden olan olaylarda kadının az kusurlu, erkeğin ise ağır kusurlu olduklarının tespitine, kadının maddî ve manevî tazminatlara, tarafların nafakalara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın "4,5,6 no'lu ve karşı dava yönünden başlıklı tüm alt bentlerin" kaldırılmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin feragat nedeniyle reddine, karşı boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, haklılık durumuna göre erkek lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine, kadın için 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü ve erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle ;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen tazminatlar ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, karşı boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı- karşı davacı erkek vekilinin kabul edilen asıl boşanma davası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı- karşı davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Meryem'e yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Cuma'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.