Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8111 E. 2024/6179 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fiili ayrılık ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında boşanmaya, velayet, nafaka ve tazminatlara ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkelerine uygun olduğu gözetilerek, davalı-davacı kadın vekilinin istinaf yoluna başvurmadığı hususlar dışındaki temyiz taleplerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1462 E., 2022/3211 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/436 E., 2021/916 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve artış oranı yönünden yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-davacı kadın vekili kişisel ilişki düzenlemesi ile asıl davada aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kişisel ilişki düzenlemesi ile asıl davada aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı kadının bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı kadın vekilinin " kişisel ilişki düzenlemesi ile asıl davada aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/864 E sayılı dosyasına kayden yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiğini, kararın 11.04.2017 tarihinde kesinleştiğini, o tarihten bu yana biraraya gelmediklerini, kadının 10 yıl önce bitkisel hayata girdiğini, halen bu durumun devam ettiğini iddia ederek davanın kabulüne, fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadının hastalığında onu terk ederek kadını ailesine teslim ettiğini, erkeğin kadını başka kadınla aldattığını ve ondan çocuğu olduğunu, kadının hiç bir gereksinimi ile ilgilenmediğini, kadına çocuğu da göstermediğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, çocukla kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/864 Esas 2017/174 Karar sayılı 11.04.2017 kesinleşme tarihli red kararından sonra tarafların 3 yılı aşkın zamandır ayrı yaşadıkları, ayrılık sebebi ile boşanma şartlarının oluştuğu, 3 yılı aşkın zamandır evlilik birliğini yürütmek amacıyla tarafların bir araya gelmedikleri, bu haliyle asıl davanın kabulüne, tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, davacı-davalı erkek evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşinin hastalık döneminde arayıp sormadığı, eşi ile fiili ayrılık yaşadığı süreçte ona maddî destekte bulunmadığı bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadınla çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceğinden kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedeleneceği ve yaşanan olaylardan dolayı kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 80.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti ile nafaka ile tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları, velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesi'nin kusur değerlendirmesinin, velâyetin babaya verilmesini doğru olduğunu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru ise de miktarlarının az olduğu, yine nafakalara artış uygulanmasının da gerektiği gerekçesi ile erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, kararın bu yönlerden kaldırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ve aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın vekilinin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti ile nafaka ile tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları, velâyet kişisel ilişki düzenlemesi, asıl davada aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; fiili ayrılık nedenine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulünün doğru olup olmadığı, nafakalar, tazminatlar ve miktarları ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesinin birinci fıkrası , 330 uncu ve 331 inci maddeleri, 335 inci ve 336 ıncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı kadın vekilinin, kişisel ilişki düzenlemesi ile asıl davada aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm; davalı-davacı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.