Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8112 E. 2024/5386 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminatın miktarının uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna dair mahkeme kararının doğru olduğu, maddi ve manevi tazminat miktarının da hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/507 E., 2023/1052 K.

KARAR : Esastan ret - Düzeltme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1012 E., 2021/103 K.

Taraflar arasındaki Boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine ve kararın düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin annesinin evliliğe müdahil olduğunu, davalının ortak çocukla ilgilenmediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 750,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesi, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya 02.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin çocuğa ve eşe ilgisiz davranma, çalışmama, evlilik birliğine ilişkin konularda eşinin görüşlerini önemsemeyerek annesini ön planda tutma, rencide edici tavırları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı, erkeğin tespit edilen bu kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, boşanma sonucu kadının en azından maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur durumları gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 20.000,00 TL maddî tazminat ile 5.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinin doğru olduğu, maddî gerçeğe uygun olduğu, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, davacı kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, kişilik hakkının saldırıya uğraması nedeniyle kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir yanlışlık olmadığı gibi miktarları da hakkaniyete uygun olduğu, dava 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olmasına rağmen sehven tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak boşanmalarına karar verildiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine ve düzeltilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen maddî tazminat ve manevî tazminat bakımından hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kabul edilen maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.