"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1925 E., 2023/1231 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi (Birleşen İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi 2021/135 Esas-112 Karar sayılı dosya)
SAYISI : 2019/893 E., 2022/557 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili asıl dava dosyasında dava ve birleşen dava dosyasında cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadece kendi işlerini yaptığını, erkeğe ait hiçbir ev işini yapmadığını, son 4 yıldır ayrı odalarda oturup ayrı odalarda yemek yediklerini, erkeği konutta istemediğini ve evden kovduğunu, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yıllarca ekonomik şiddet uyguladığını, psikolojik baskı yaptığını, erkekten yıllarca hizmetçi muamelesi gördüğünü, evin zorunlu ihtiyaçlarını lüks ihtiyaç gibi görerek kavga çıkarttığını, köye taşınma konusunda kadına baskı yaptığını, hakaret ve küfür edip tehditte bulunduğunu, evde ortak alanları temiz kullanmadığını, tek başına köye yerleşme kararı alıp yerleştiğini ve bu konuda baskı yaptığını, kadının sadece ev kirasını ödemekte olduğunu, başka hiçbir ihtiyacını karşılamadığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.300,00 TL tedbir ve aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tanıklarının beyanlarına göre davalı kadına isnat edilen iddialara ilişkin somut ve görgüye dayalı beyanların bulunmadığı, kadın tanıklarının beyanlarına göre, erkeğin aşağılayıcı konuştuğu, evde ortak alanları temiz kullanmadığı ve tek başına köye yerleşme kararı alarak kadına baskı yaptığı, evlilik birliğinde gelinen noktada erkeğin duygusal ve psikolojik şiddet şeklinde tam kusurlu davranışlarının bulunduğu gerekçesi ile sübut bulmadığından asıl boşanma davasının reddine, birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile açılan birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artış uygulanmasına, kadın için 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle;derdestlik ve hukuki yarar yokluğu konusundaki itirazlarının değerlendirilmediğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir- yoksulluk nafakası ve miktarları, maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararını istinaf etmediklerini, ancak hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, davacının maaş bilgisinin sorulması talebinin kabul edilmediğini, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının, maaş ve malvarlıklarının, kaldıkları konutun kira olup olmadığının araştırılmasını istediklerini, eksik inceleme yapıldığını belirterek, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmamakta olduğu, ancak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, yaşları ve tazminata esas fiillerin niteliği dikkate alındığında kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın az olduğu, bu nedenle, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının, tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye arttırılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının takip eden yıllarda TÜİK tarafından açıklanan TEFE- TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına ve kadın lehine 40.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, nafaka miktarları ile tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları ile kadın için kabul edilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı- davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.