"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2238 E., 2022/2348 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1165 E., 2021/798 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, baskı yaptığını, camları kırdığını, sürekli hakaret ettiğini, sürekli çocukları ile tehdit ettiğini, her tartışmada arabayı elinden aldığını, "Çalış, para kazan da kendi arabanı kendin al" dediğini, öfke problemi olduğunu, çocuğa kızdığını, çocuğu dağ başında bırakıp sen eve yürüyerek gel dediğini, son olayda kolundan tutup çektiğini, elinden telefonu aldığını, fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, sürekli küstüğünü, ailesinin evine gittiğini, küfrettiğini, gece geç saatte eve geldiğini, sürekli telefonla ilgilendiğini, eşiyle ilgilenmediğini, eşiyle tatile gitmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının sürekli bağırdığını, öfke kontrolü yaşadığını, sürekli Mercedes araba almasını istediğini, eve geç geldiğini, birlik görevlerini yapmadığını, çocuğun bakım ve iaşesi ile ilgilenmediğini, soğuk ve ilgisiz davrandığını, doğum günü kutlamasına gelmediğini, sebepsiz yere evi terk ederek çocukları da alarak ...'ya yerleştiğini, eşini polise şikayet ettiğini ileri sürerek davanın reddine, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, eve geç geldiği, kadını evden kovduğu vakıalarının ispatlandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğin sürekli şiddet uyguladığı, çocuklarını bırakıp evden gitmesini istediği, belirlenen kusurlara göre tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın gerekçesiz olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tanıkların taraflı beyanda bulundukları, erkek tanıkları ile kadının kusurlarının ispatlandığı, boşanma planları yaptığını şimdi anladıkları, çocukları göstermediği, davanın kabulünün ve feri'îlerine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen erkeğin kusurlarının yanında erkeğin birden fazla şiddet uyguladığı, erkeğin zaman zaman kadına mesaj çekerek çocukları bırakıp gitmesini istediği, bu şekilde psikolojik şiddet uyguladığının ispatlandığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları dikkate alındığında iştirak nafakası miktarının az olduğu; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, hakkaniyet ilkes ile verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarının zedelendiği dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin duruşmasız olarak dosya üzerinden kusur belirlemesi yapmasının hatalı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğe kusur olarak yüklenilen eve geç gelme vakıasının sadece milletvekili adaylığı dönemine ait olduğu, duyumdan aktarım beyanlar ile fiziksel şiddetin kusur olarak yüklenilmesinin hatalı olduğu, kolundan tutmanın şiddet olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, kadını evden kovmadığı, kadının sebepsiz evi terk ettiği, hatalı kusur belirlemesine göre davanın kabulünün ve feri'îerine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmoluna nafaka miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 nci, 328 nci, 330 uncu maddeleri, 336 ıncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.