"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1026 E., 2023/1285 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/396 E., 2021/1325 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının yapması gereken işleri yapmadığını, temizlik ve yemek yapmadığını, hakaret ettiğini, ortak çocuğa şiddet uyguladığını, çocuğa iyi bakmadığını ve çocuğu istemediğini söylediğini, müvekkilinin anne ve babasının eve gelmesini istemediğini, onlara hakaret ettiğini, ortak evi terk ederek baba evine gittiğini, davalıdan kaynaklanan kusurlu hareketler nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine ve 200.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının ailesinin oturmaları için kendilerine verdikleri evi davacı erkeğin ailesinin sürekli müvekkilinin başına kaktıklarını, küçümsediklerini, hazır yiyici muamelesi yapıldığını, davacı erkeğin ortak çocukla ilgilenmekten kaçındığını, davacının ailesinin etkisi altında kaldığını, davacının annesinin müvekkiline sürekli cinli gel, cinli git dediğini, davacının da hakaret ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, zorla başını kapatmasını istediğini belirterek karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, 100.000 TL maddî , 100.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılamada; davacının davalıya fiziksel şiddet uyguladığı, davalının ise ortak çocuğa kötü davrandığı anlaşılmakla eşit kusurlu oldukları anlaşılmakla her iki taraftan kaynaklanan eşit kusurlu hareketler nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamının taraflara ve topluma fayda sağlamayacağı nazara alınarak davanın ve karşı davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı-davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davalı-davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebep olan olaylarda kusurunun bulunmadığı, kadın yararına nafaka verilmesinin hatalı olduğu, anne ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin azaltılması ve gözetim altında kurulması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve buna bağlı olarak ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmolunması gerektiği belirtilmek suretiyle istinaf edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebep olan olaylarda kusurunun bulunmadığı, kadın yararına nafaka verilmesinin hatalı olduğu, anne ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin azaltılması ve gözetim altında kurulması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve buna bağlı olarak ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmolunması gerektiği belirtilmek suretiyle temyiz edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; kusurun kimden kaynaklandığı, yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı, çocuğun velâyetine ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci 323 üncü, 339 uncu, 343 üncü, 346 ncı, 324 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke çocuğun üstün yararıdır.(Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, md.l; 4721 sayılı Kanun, md. 339/1, 343/1, 346/1; 5395 sayılı Kanun, md.4/b). Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Yine, 4721 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir" hükmü yer almaktadır. Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında analık veya babalık duygularını tatmini de önemlidir. 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 324 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından üstün yararı esas tutulur. Somut uyuşmazlıkta toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; velâyeti babaya verilen ortak çocuk ile annesi arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun fikri ve sosyal gelişmesi için de yetersizdir. İlk Derece Mahkemesince anne ile ortak çocuk arasında daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden davalı-davacı anne yararına yararına BOZULMASINA,
3.Davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.