"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1374 E., 2023/1389 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/445 E., 2023/329 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kusurun davacı kadında olduğunu, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin davacıya şiddet uyguladığı, bu hususta davalının Kayseri 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/594 Esas 2022/83 Karar sayılı dosyasında ceza aldığı ve bu cezanın kesinleştiği, davalının davacıya hakaret ve tehditte bulunduğu, davacı kadının akrabaları ile görüşmesini istemediği, çocukların kırtasiye masraflarını karşılamadığı, davacı kadının kendisini aldattığını iddia ettiği, davalı taraf cevap dilekçesinde davacının telefon kayıtlarının celbi talebinde bulunmuşsa da son celsede bu taleplerinden vazgeçtiğinden davacı kadının iş vereniyle geç vakitlere kadar görüştüğüne ilişkin iddiayı ispatlayamadığı, davalı taraf her ne kadar davacı evden ayrıldıktan sonra davacının yeniden eve döndüğünü iddia etmişse ve buna ilişkin kamera kayıtlarını sunmuşsa da kamera kayıtları izlenmiş olup bu husustaki iddiasını ispatlayamadığı zira kamera görüntülerinden şahısların tam ve net olarak görünmediği, davalı tanıklarından İzzet her ne kadar davacının eve döndün mü sorusuna evet şeklinde cevap verdiğini beyan etmiş ve davacının iki gün evde kaldığını beyan etmişse de bu durumun tek başına tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla yeniden bir araya geldiklerinin ispatı için yeterli olmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalının tam kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporunda yapılan tespitler, ortak çocuk ...'ün davacı tarafından istenmemesi(buna ilişkin davacının 18.12.2022 tarihli kolluktaki ifadesi),çocuk ...'nin 04.10.2022 tarihli kolluktaki ifadesinde annesine teslim edilmek istendiğine ilişkin beyanı ve çocuk ...'un yaşı gereği anne ilgi ve sevgisine muhtaç olduğu bir dönemde olduğu ve davalı babanın son celsede ... ile ilgili çocuk küçük olduğu için çocuğa bakamadığını beyan ettiği hususları gözetilerek ortak çocuklardan ...'ün velâyetinin davalı babaya, ortak çocuklar ... ve ...'un velâyetinin davacı anneye verilmesine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi davacı kadının çalıştığı da göz önüne alınarak; davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları, tarafların sosyal ekonomik durumu gözetilerek ortak çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmolunduğu, tarafların kusur durumu, davacı kadının kişisel haklarının ihlal edilmiş olması ve boşanma nedeniyle mevcut ve beklenen menfaatlerinin ihlal edilmiş olduğu nazara alınarak davacı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ile ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ...'ün velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ... ile ... için aylık 300,00'er TL tedbir ve 600,00'er TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ... Mert İçin aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 35.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası, ortak çocuklar ... ile ... yararına hükmedilen iştirak nafakası ile müvekkili için hükmedilen tazminatların miktrı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak ortak çocuklar ... ile ... yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, davacı kadın için hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminatın da az olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, ortak çocuklar ... ile ... için aylık 750,00'şer TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.