"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/740 E., 2022/1418 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/525 E., 2021/298 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin evlilik süresince düzenli çalışmadığını, evin temel ihtiyaçlarını karşılamadığını, evin ve çocukların ihtiyaçlarının kadın tarafından karşılandığını, erkeğin sürekli başkalarına borçlandığını, aleyhine icra takipleri yapıldığını, icra borçlarını kadının ödediğini, uzun süreden beri eve uğramayıp sadece iki ayda bir gelip eşyalarını alıp çıktığını, erkeğin sürekli kumar oynadığını, hırsızlık yaptığını bu nedenle hapse girdiğini, tarafların ikamet ettikleri müşterek hane erkeğin annesine ait olduğundan eşini oturulan evden atmakla tehdit ettiğini, kadının kendi arabasını da satarak hatta ailesinden de yardım alarak erkeğin ceza dosyasındaki yargılama giderlerini ve tüm icra dosyalarına ödeme yaparak kapattıklarını, ayrıca erkeğin ... isimli bir kadınla sürekli mesajlaştığını ve ilişkisi olduğunu belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 2.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 200.000,00TL maddî ve 200.000,00TL manevî tazminata erkek tarafından alınan ziynet eşyalarının hesaplanarak kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik süresin boyunca çalışmadığı, evin maddî durumu ile ilgilenmediği, sürekli borç yaptığı, bu nedenle eve icra getirdiği, icra dosyalarının kadının maddî katkıları ile kapatıldığının sabit olduğu, her ne kadar kadın erkeğin ... isimli kadın ile ilişkisi olduğuna dair iddiada bulunmuş ise de bu kadının isminin ...olduğu ve güven sarsıcı eylemin 2019 yılı Ocak veya Mart ayında yaşandığı, dava tarihine kadar geçen süre göz önüne alındığında kadın tarafından erkeğin affedildiğinin değerlendirildiği, sabit olan kusurlara göre erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenen kusurların kadının kişilik haklarını ihlal etmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Nejdet ... yararına aylık 600,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk... yararına aylık 500.00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00TL maddî tazminata, manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî tazminatın miktarı ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının düşük olduğunu, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, hırsızlık yaptığını, küçük düşürücü ve onur kırıcı davrandığını, manevî tazminata da hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen maddî tazminat ve tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarları ile reddedilen manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin erkeğe kusur olarak yüklediği kusurların yanında erkeğin 17.11.2020 tarihli duruşmada "söylediklerinin bir kısmı doğrudur, ...isimli bayanla arkadaşlık kurmak istedim, o kabul etmedi, ben zaman zaman çalıştım ama bazen de iş bulamadım" beyanında kabul ettiği gibi güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu, meydana gelen olaylarda ve tarafların ayrılmalarında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenen kusurlardan icra dosyaları nedeniyle eve haciz gelmesi ve güven sarsıcı davranışlarda bulunması nedeniyle kadının kişilik hakları ihlal edildiğinden yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının kusur tespiti ve maddî ve manevî tazminatlara ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın gerekçesinin düzeltilmesine, maddî ve manevî tazminata ilişkin bentlerin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına 30.000,00TL maddî ve 20.000,00TL manevî tazminata, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarları ile kadın ve çocuklar yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının düşük olduğunu belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı asıl hükmü süresinde temyiz etmiş ise de; Dairemizin 18.05.2023 tarihli geri çevirme kararı uyarınca temyiz harçlarının yatırılmaması nedeni ile 1 haftalık kesin süre içerisinde eksik temyiz harçlarının yatırılması hususunda davalı ...'ın vasisi ...'a Mahkemece usulüne uygun muhtıra gönderildiği, muhtıranın vasiye 27.07.2023 tarihinde tebliğ edildiği, 1 haftalık kesin sürenin 03.08.2023 tarihinde son bulduğu ancak sürenin adli tatil içerisinde olması nedeni ile sürenin 07.09.2023 tarihine kadar uzadığı, bu süre içerisinde de davalı tarafça temyiz harçlarının yatırılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin 13.09.2023 tarihli ek kararı ile davalı asılın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı tarafça temyiz edilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.