Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8342 E. 2023/6080 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olarak tazminat ve nafakaya hükmettiği gözetilerek, davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/20 E., 2023/26 K.

... : ...

...

...

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının tazminatların, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarının az olduğundan bahisle bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına tazminatlara ve iştirak nafakasına, yoksulluk nafakası hakkında ise geri alması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların eylemli ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 200.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı kadın bozma sonrası yapılan yargılamada duruşma sırasında yoksulluk nafakası taleplerini geri aldığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2016/328 Esas, 2018/540 Karar sayılı kararıyla; Bakırköy 7. Aile Mahkemesi'nin 2010/483 Esas, 2012/831 Karar sayılı kararının kesinleşmesinden sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve 3 yıllık yasal süre geçtikten sonra bu davanın açılması sebebiyle esas davanın kabulüne, karşı davada, erkeğin, ailesinin etkisinde kalarak karısına kötü muamelede bulunduğu ve şiddet uyguladığı, karısını ve çocuğunu evden kovduğu göz önüne alındığında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci

ve dördüncü fıkraları uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına 200,00 TL tedbir, 250,00 TL iştirak nafakasına; kadın yararına 280,00 TL tedbir, 350,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı kadın boşanma kararı, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat tutarları ile aleyhe hükmedilen yargılama gideri

yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2019/382 Esas, 2021/2052 Karar sayılı kararıyla; hükümde bir isabetsizlik olmadığından davalı karşı davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 05.07.2022 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın, yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk 2006 doğumlu ...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı, boşanmakla davalı karşı davacı kadının, davacı karşı davalı erkeğin desteğini yitireceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebi geri alındığından bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, davalı karşı davacı kadın için 35.000,00 TL maddi, 45.000,00 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili; belirlenen maddi ve manevi tazminat tutarlarının günümüz ekonomik koşulları, paranın alım gücü ve davacının tam kusurlu kabul edilmesi dikkate alındığında düşük miktarlarda olduğunu, iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamayacağını, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Gönül'e yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...