Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8351 E. 2023/5842 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, maddi-manevi tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/199 E., 2023/838 K.

KARAR : Gerekçesi düzeltilerek esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/637 E., 2018/387 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, sair yönlerden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin gece hayatı olduğunu, her gece içki içtiğine şahit olduğunu, düzelir diye beklediğini ancak aynı tutum ve davranışlarının sürdüğünü, şiddet uyguladığını, aldattığını, ekonomik şiddet uyguladığını, 2012 yılında ablası ve eniştesinin evlerine gelmesine kızarak kadını ...e ablasının evine götürüp bıraktığını, tarafların yaklaşık 4 yıldır ayrı yaşadıklarını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek süresinde cevap dilekçesi vermedi.

2.Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeğe açıkça aykırı olduğunu, erkeğin çalışma şartları nedeniyle eve geç geldiğini, kadının bunu kötü yorumladığını, kendisini aldattığı yönünde gerçeğe aykırı iddialarını erkeğe yönelttiğini, buna bağlı olarak taraflar arasında huzursuzluk doğduğunu, tarafların anlaşarak evliliğe son vermekte mutabık kaldıklarını, kadını ailesine teslim ettiğini, kadının hiçbir zaman kendisini takdir etmediğini, elde ettiği geliri sürekli şekilde küçüksediğini, alay ettiğini, şddiaların 4 yıl öncesine ilişkin olduğunu ve kadının affetmiş kabul edilmesi gerektiğini belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin alkol kullandığı ve eve geç saatlerde geldiği, sık sık davacıya şiddet uyguladığı, kadının hamile olduğu dönemde dahi şiddet uyguladığı, kafasına vurduğu, tartışmalardan sonra kadını götürüp ...'a ablasının evine bıraktığı, gece hayatının olduğu ve evlendikten sonra da bu hayata devam ettiği, ayrı yaşadıkları dönemde eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, maddî durumu iyi olmasına rağmen birlikte yaşadıkları dönemde kadına maddî anlamda destek sağlamadığı, ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu dönemde kadının başkalarından maddî yardım aldığı, kadının kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, anne yanında oluşu, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasına ayrıca tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davalı-davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek usuli itirazlar yanında kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakaların miktarı ve velâyet kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli kararı ile eşine şiddet uygulayan, son kez şiddet uyguladıktan sonra eşini ablasının evine götürüp bırakan, evlendikten sonra da gece hayatına devam eden erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 13.12.2021 tarihli ilamında Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen sık sık şiddet uygulamak, alkol kullanmak, ayrı yaşadıkları dönemde eşin ihtiyaçlarıyla ilgilenmemek, birlikte yaşanılan dönemde maddî destek sağlamamak kusurunu çıkarttığı ve bu şekilde kusur düzeltmesi yaptığı halde, kararın hüküm kısmında tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığını ayrıca erkeğin istinaf dilekçesinde kadının boşanma davasının kabulü yönünden de istinaf itirazında bulunulduğu hâlde Bölge Adliye Mahkemesince kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf itirazlarının incelenmediğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;bozm ilamına uyulmakla erkeğin kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile dayanılan ve ispat edilen vakıalar yönünden hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin, kadının boşanma davasının kabulü, velâyet, maddî-manevî tazminat ve nafakalara ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakaların miktarı ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına tazminatlar ile nafakaların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.