Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8352 E. 2024/4466 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur dağılımı ve fer'i taleplerin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/637 E., 2023/555 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/56 E., 2021/27 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, erkeğin müvekkilini başka bir kadınla aldattığını, erkeğin son iki yılda aşırı kıskanç davranışlar sergilediğini, internetten kadın fotoğrafı indirerek bunun müvekkilinin olduğunu söyleyip müvekkiline iftiralarda bulunduğunu, müvekkilinin saygın bir eğitim kurumunda yirmi beş yıldır ilkokul öğretmenliği yaptığını, bu durumun müvekkilini üzdüğünü, karşı tarafın tadilat işleri yaptığını ve bu işten kazancının iyi olduğunu, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili için 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki aldatma iddialarını reddettiklerini, kim tarafından ne zaman yazıldığı belli olmayan bir mektubun dayanak olarak gösterildiğini, ancak karşı tarafın deyimiyle de müvekkilini affettiğini ve evliliklerinin devam ettiğini, karşı tarafın internet sitesinden müvekkilinin sosyal medya hesabına fotoğrafların düştüğünü, bu durumun karşı tarafa sorulduğunu aşırı tepki verdiğini, daha sonra bu fotoğrafların silindiğini, bunun üzerine karşı tarafın rezillik çıkmadan boşanalım dediğini, tüm bu nedenlerle kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukla müvekkili arasında kişisel ilişki tesisine, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların geçinemedikleri, sık sık kavga ettikleri, davalı-karşı davacı ...'ın davacı-karşı davalı eşi ...'ı kendisini bir başkasıyla aldattığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunarak evlilik birliğini sarstığına dair taleple açtığı davasında buna ilişkin sunmuş olduğu delilleri değerlendirilmiş olup taraflar arasındaki evlilik birliğinin fiiliyatta sarsıldığı ancak buna sebep olan olayların yine davalı karşı davacı eş ...'ın davranışlarından kaynaklandığı, davalı-karşı davacı eş eline üçüncü bir şahıs vasıtasıyla geçen ve davacı karşı davalı eşine ait olup olmadığı bilinemeyen bir resmin irdelenmesi ve bunun akraba çevrelerine de yayılması neticesinde taraflar arasında mevcut evlilik bağlarının iyice zedelenmiş olduğu, davacı-karşı davalı kadının davalı-karşı davacı eşinden evlilik birliğinin evveliyatında meydana gelen güven sarsıcı davranışlar nedeniyle duymuş olduğu güvensizliği bu olaylar neticesinde daha fazla artmış bu da taraflar arasındaki evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesine neden olduğu, bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davalı-karşı davacının tam kusurlu olduğu, bu nedenlerden dolayı eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre asıl davanın kabulü, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadının davası ve fer'îleri ile reddedilen kendi davası ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davavalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadının davası ve fer'îleri ile reddedilen kendi davası ve fer'îleri yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma ve fer'îlerine ilişkin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, karşı davanın reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166 ncı, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.