Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8353 E. 2024/7441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, boşanmaya sebep olan olaylar, tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarı ile vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz istemlerinin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/526 E., 2023/948 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/25 E., 2020/175 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince esas davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların zina hukuki nedenine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkek eşin ailesinin ihmal ettiği, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, psikolojik problemlerinin olduğu ve ilaçlarını kullanmadığı, takıntılı ve şüpheci kişilik yapısına sahip olup müvekkilini sürekli denetlemeye çalıştığı, takip ettiği, müvekkilinin tehdit ettiği, evin giderlerine katılmadığı, ziynet eşyalarına el koyup vermediği, müvekkilinin kişisel mallarından gelen gelirleri kendi mallarına ve hesabına aktardığını iddia ederek;arafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaya faiz ve ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının soğuk ve ilgisiz davrandığını, cinsel yönden müvekkilini istemediğini ve birden çok şahısla aldattığını, falcılarla ve büyücülerle görüşerek onların etkisinde hareket ettiğini, büyü yaptığını ve büyücülerin ve cinlerin kendisine yardım ettiğine inandığını, müvekkilinin ailesine saygısızca davrandığını, onlarla tartıştığını ve eve gelmelerini istemediğini, müvekkilinin de ailesi ile görüşmesini istemediğini, müvekkilinin kazancını kontrol altına almaya çalıştığını, borçlandırıp baskı altında tuttuğunu, ortak çocuk ile ilgilenmediğini ve ona despotça davrandığını, evde yemek yapmadığını, kahvaltı hazırlamadığını, para odaklı yaşadığını ve kredileri müvekkiline ödettiğini, evin ve çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasına maddî katkıda bulunmadığını, kazancını ve kira gelirlerini kendi özel ihtiyaçları için kullandığını, çocuğu, birlikte olduğu yabancı erkeklerle aynı ortamda bulundurduğunu iddia ederek esas davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların zina hukuki nedenine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine ve çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına faiziyle ile birlikte 750.000,00 TL manevî, 500.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, evliliklerinin son dönemlerinde güven sarsıcı davranışları nedeniyle sık sık tartışmalar yaşandığı, tanık anlatımları, fotoğraflar, telefon görüşme kayıtları, sunulan mesaj kayıtları, mektup ve sair delillerden Yusuf isimli bir şahıs ile ilişkisinin bulunduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve zina eyleminde bulunduğunun ispat edildiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğu, erkek eşe izafe edilen kusurların ispat edilemediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun yargılama aşamasında reşit olduğu gerekçesi ile; esas davanın reddine karşı davanın kabulü ile zina hukuki nedenine dayalı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk için talep edilen iştirak nafakasının reşit olması nedeniyle reddine, velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına çocuk için reşit olduğu tarihe kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, erkek eş yararına faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, esas davanın reddi, karşı davanın kabulü, zinanın kabulü, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ve maddî-manevî tazminat istekleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî- manevî tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece kadın aleyhine belirlenen ve gerçekleşen "evliliğin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, güven sarsıcı davranışları nedeni ile sık sık tartışmalar yaşanmasına sebep olduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek zina işlediği" maddî vakıaları birbirini teyit eden tarafsız ve samimi erkeğin tanık beyanları ile sabit olduğu, erkek eşe ise, kadının telefonuna habersizce yerleştirdiği program ve eve yerleştirdiği gizli kamera ile kadını dinleyip takip ettiği anlaşıldığı halde, bunun erkek aleyhine kusur olarak yüklenmemesinin doğru olmadığı, kadın tanıkların beyanlarının duyuma dayalı olduklarından erkek eşe başka bir kusur yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğundan, kusur belirlemesi ve gerekçenin düzeltilmesi gerektiği, kusur belirlemesine göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuz olduğu, bu sonuca ulaşılmasına erkek eşin de kusurlu tutum ve davranışları sebebiyet vermiş olduğu ve erkek eşin kadının boşanma isteğine karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan, kadınında davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde erkek eş yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadının evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde ağır kusurlu olduğundan hakkında maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, Mahkemece hüküm kurulurken kimlik bilgilerinin hiç yazılmaması doğru görülmediği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, esas davanın reddi, tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesine, erkeğin; maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile,kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, erkek eşin az kadının ise ağır kusurlu olduğunun tespitine İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılan ilgili bentleri hakkında yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ;esas davanın ve karşı davanın kabulü ile; 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek eş yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın esas davada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kadın yararına vekâlet ücretine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ve kadının sair taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, zinanın kabulü, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen kendi maddî-manevî tazminat istekleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kusur belirlemesine bağlı olarak kabul edilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının kabulü, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilip edilemediği, kadın lehine tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı erkek lehine kabul edilen tazminatların esası ve miktarı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.