"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/6 E., 2020/564 K.
KARAR : Kısmen kabul, kısmen ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının aile konutunun Osmaniye ili ... ilçesi ... köyü ...Mevkii 998 parselde bulunduğunu, söz konusu taşınmazın 2 katlı alt katı dükkan üst katı ise tam olarak bitirilmemiş konut olduğunu, bahse konu taşınmazı müvekkili ile davalı eş ...'ün yıllarca beraber özveri ve emekle bu yapıyı meydana getirdiğini, davalı ...'ün kardeşinin araç alım satım işinde yardım istemesi nedeniyle davalı ...'ün yardım etmek adına çeşitli yerlere sözler verip taahhütte bulunduğunu, kardeşinin başarısız olması nedeniyle de zor durumda kaldığını, malvarlığının çoğunu elden çıkartarak borçları kapatmaya çalıştığını, müvekkilinin bu durumlara sonradan vakıf olduğunu, bu vakıalardan dolayı evliliğin zarar gördüğünü ve müvekkilinin aile konutundan ayrılarak babasının tahsis ettiği evde tek çocuğu ile yaşamaya başladığını, davalı eşin o dönemde söz konusu taşınmazı tapudaki kayda binaen bedelsiz olarak gizli şekilde diğer davalı ...'e sattığını, taşınmazın 2012 yılında satıldığını müvekkilinin 2014 yılında taşınmaza aile konutu şerhi koydurmak için tapuya gittiğinde öğrendiğini, davalı ...'in buranın aile konutu olduğunu bilerek satın aldığını, tüm bu nedenlerden dolayı bahse konu taşınmazın tapuda yapılan satışının iptal edilerek ... adına hükmen tescili ve üzerine aile konutu şerhi konulmasını, mal ayrılığı rejimine karar verilmesini, müvekkili ve ortak çocuk yararına nafakaya, davalı ...'ın tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde bahsettiği hususları kabul etmediğini, taşınmazın henüz tam bitirilmemiş olduğunu ve aile konutu olarak kullanılamayacağını, müvekkilinin bahse konu gayrimenkulü Halk Bankasından 250.000,00 TL kredi çekerek aldığını ve satın aldığı dönemde davacı ve diğer davalının birlikte yaşadıklarını, eşler arasında saklı ve gizli bir durumun olmasının mümkün olmadığını, taşınmazın davacının rızası olmadan devredildiği hususunun asılsız olduğunu, ayrıca bahse konu taşınmazı diğer davalı ...'ın 1998 yılında edindiğini, davacı ile 2001 yılında evlendiklerini, taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin olduğunu, bu nedenle davalı ...'ın bu taşınmaz hakkında eşinden bağımsız tasarruf hakkının bulunduğunu, davacı ile diğer davalının hala birlikte yaşıyor olduklarını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ...'e dava dilekçesi 09.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.06.2016 tarihli 2014/808 Esas, 2016/750 Karar sayılı kararı ile, davacı kadının tasarruf yetkisinin kısıtlanması, mal ayrılığı, tedbir nafakası istemlerine ilişkin taleplerinin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği, bahse konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının ikinci katının aile konutu niteliğinde olduğunun sabit olduğu, keşfin icrasında taşınmaz üzerinde bulunan binanın alt katının ise bakkal dükkanı şeklinde üst kattaki aile konutundan bağımsız şekilde olduğunun anlaşıldığı, davalı ... ile davalı ...'ın birbirlerini satım tarihinden önce tanıdığı, davalı ...'in sünnet düğününde kirvelik yaptığı, o mahallede bir dönem muhtarlık yaptığı, tarafların bahse konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının üstünde ikamet ettiğini bildiği, bu durumda iyiniyetli olmadığı, dava konusu taşınmazın ikinci katının aile konutu vasfında olduğu anlaşıldığından taşınmazın tamamının aile konutu olması nedeni ile tapu iptal ve tesciline karar verilmediği, ikinci kata yönelik hüküm tesis edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine, Osmaniye ili ... ilçesi ... Mah. ...mevkii 428 ada 60 parsel (eski ... köyü 998 parsel) üzerinde bulunan ve aile konutu olarak kullanılan bakkal üstü-zemin üstü katın aile konutu olduğunun tespiti ile bu kısma yönelik aile konutu şerhinin tapuda beyanlar hanesine gösterilmek suretiyle şerh konulmasına, bu bölümün tapu kaydının davalı ...'den iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 07.06.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, davanın kabulü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.11.2019 tarihli 2019/4708 Esas, 2019/10812 Karar sayılı kararı ile hükmün infaza elverişli nitelikte olmadığı, taşınmazın altı dükkan üstü ev olan iki katlı bina ve arsa vasfıyla tapuda kayıtlı olduğu, yapılan keşifte de zemin ve 1 katlı yapı, zemin katta da bir adet market olarak kullanılan işyeri ve deponun mevcut olduğunun anlaşıldığı, alınan bilirkişi raporunun infaza elverişli olmadığı, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerektiği, buna göre bilirkişiden ek rapor alınması ve gerekiyorsa yeniden keşif yapılması ile sonucuna göre aile konutu olan bölümle sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulması ve bu bölümün tapu iptali ile tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, yapılan keşif esnasında ve alınan bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmazın zemin katının iş yeri olduğu, birinci normal katın ise fiilen davacı ve davalı ... tarafından aile konutu olarak kullanıldığının anlaşıldığı, davalıların delilleri incelendiğinde taşınmazın devrine ilişkin davacı kadının açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı, buna göre 4271 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca 09.02.2012 tarihli taşınmaz devrinin sınırları belirtilen kısmının iptaline ve davalı ... adına tekrar tesciline karar vermek gerektiğini ayrıca aynı sınırlar içerisindeki aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılan taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile Osmaniye ili ... ilçesi ... Mah. ...mevkii 428 Ada, 60 Parsel, (Eski ... Köyü 998 Parsel) içerisinde kalan, aile konutu olarak kullanılan ve sınırları; kararın eki olan 29.06.2020 tarihli kadastro fen bilirkişi raporundaki krokide (A) harfi ile gösterilmiş, yine kararın eki olan 24.09.2020 tarihli bilirkişi raporunun ikinci sayfasındaki krokide "1.normal kat " olarak belirlenmiş olan taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, belirtilen taşınmazın tapu kaydının davalı ...' den iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline, 29.06.2020 ve 24.09.2020 tarihli bilirkişi raporlarının kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin küçük bir yer olan ...'deki taşınmazı satın almasının davacı tarafından bilinmeme ve buna rıza göstermeme imkanının olmadığını, davacı kadının iddiasını ispat yükünü yerine getiremediğini, yargılama sırasında davalı ...'ın davacı lehine beyanlarda bulunduğunu, bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacı ve davalı ...'ın birlikte hareket edip bu evi müvekkiline satarak borçlarını ödediklerini, rahata kavuştuklarını, sonra ise kötü niyetle elinden almaya çalıştıklarını, Mahkemece verilen tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi kararının hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4271 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atıfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci ve 439 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.