"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/928 E., 2023/1593 K.
...
...
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/669 E., 2021/1042 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarı yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekilleri, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile öncelikle pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle, bu talepleri olmaz ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, hükmedilecek nafakanın yıllık TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli ve 2019/669 Esas, 2021/1042 Karar sayılı kararıyla; erkeğin yaklaşık 30-35 yıldır ... isimli kadınla gayri resmi birliktelik yaşadığı ve ...'den olma çocukların da davalı-davacı kadının üzerine tescil edildiği, ... erkeğin evlilik birliği boyunca ...'den olma çocukları ile davalı-davacı kadından olma çocuklarına eşit davranmadığı, davalı kadından olma çocukları ile maddî ve manevî olarak hiçbir şekilde ilgilenmediği, eğitim hayatlarına hiçbir katkıda bulunmadığı, ... isimli kadın ve onun çocuklarına her zaman daha iyi imkanlar sunduğu, mal varlığının çoğunluğunu satarak ... isimli kadın ve onlardan olma çocukları için ev yaptırdığı, davalı kadını ise çocukları ile birlikte yokluk içinde yalnız bıraktığı, son zamanlarda erkeğin, kadından boşanmak istediği, kadının ise ekonomik özgürlüğü olmadığı için bu teklifi kabul etmediği, son hadisede ise tarafların bu boşanma konusu nedeniyle tartıştıkları ve erkeğin kadına şiddet uyguladığı, ... erkeğin kadına evlilik birliği içerisinde ağır derecede onur kırıcı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin sona ermesinde ... erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile ... erkeğin davasının reddine, davalı-davacı kadının birleşen davasının 4721 sayılı Kanun`un 162 nci maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davasının reddine, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 600,00 TL ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakaya her yıl TÜİK`in belirlediği ÜFE oranında arttırım yapılmasına, 25.000,00 TL maddî, 28.000,00 TL manevî tazminatın ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili her iki dava ve fer'îleri yönünden, davalı-davacı kadın vekili ise kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ile tazminatların miktarı ile terditli olarak açtıkları davanın reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2022/677 Esas, 2022/2509 Karar sayılı kararıyla; Mahkemenin davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'î talebini inceleyemeyeceği ve hükme bağlayamayacağı, Mahkemece davalı-davacının asıl talebi kabul edildiğine göre ikincil taleple ilgili olarak kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacı-davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davalı-davacının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalının tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir-yoksulluk nafakasının miktarlarının makul olduğu gerekçeleri ile ... erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-davacı kadının 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki boşanma talebi dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-davacı kadının 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki boşanma talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının birleşen dava yönünden 2 nolu bendinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 30.03.2023 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; usul ve kanuna uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile nafakanın niteliğine 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci madde hükmü dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili; hükmedilen maddî ve manevî tazminatların hukuka aykırı olmakla beraber hükmedilen tazminat miktarlarınında usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatlar ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve bozma ilamının amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 4 ücü maddesi, 174 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
... erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...