Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8499 E. 2024/4919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin boşanma talebinin reddine, kusur belirlemesine ve hükmedilen tedbir nafakası miktarlarına yönelik itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, boşanma davasında iddialarını ispatlayamaması, birleştirilen davaya süresinde cevap vermemesi ve diğer delillerin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına kanaat getirmeye yetmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1377 E., 2023/1072 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/712 E., 2021/520 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen dava ile ziynet alacağı davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; eşinin son altı aydır her akşam kavga ettiğini, çocuklarını ve kendisini ihmal edip ilgilenmediğini, ikinci dükkanı eşinin üzerine devrettiğini, ancak eşinin her ay para talep ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkeğe birleştirilen dava dilekçesi ve tensip zabtı 22.11.2018 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın cevap ile birleştirilen dava dilekçesinde; eşinin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediğini, kendisine ve çocuklarına cimri davrandığını, ziynetleri alarak kuaför dükkanı açtığını, son dönemlerde iş toplantısı bahanesi ile gece evden ayrıldığını, sorduğunda hakaret ve küfür ettiğini, kendisinin de karşılık verdiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile boşanmalarına, kendisi lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ile 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk lehine 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde karar tarihindeki maddî karşılığına karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, dava dilekçesinde herhangi bir yazılı delil bildirmediği ve tanık deliline dayanmadığı, birleştirilen davaya da süresinde cevap vermediği, kadından kaynaklanan ve evlilik birliğini temelinden sarsan bir olayın varlığının ispatlanamadığı, birleştirilen dava davacısı kadının birleştirilen davadaki iddialarını ispatlayamadığı, kadın düğünde takılan altınları eşinin kendisine dükkan açmak için aldığını iddia etmiş ise de iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen dava ile ziynet alacağı davasının ayrı ayrı reddine, ortak çocuk ...'ın dava tarihinden ergin olduğu 01.07.2020 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına kararı verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuk ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakaları ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının birleştirilen davasının reddi, kusur belirlemesi, ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin asıl dava dilekçesinde öne sürdüğü mevcut olayların ispatına yarar tanık veya başkaca bir delile dayanmadığı, birleştirilen dava dilekçesinin 22.11.2018 tarihinde bizzat tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, bu şekilde kadın için öne sürdüğü iddiaları usulüne uygun delillerle ispatlayamadığından kusur belirlemesine ve asıl davanın reddine yönelik sonuç kararda usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği, birleştirilen davada, kadının tanık deliline dayandığı ancak erkek için öne sürdüğü iddialar yönünden dinlenen tanık beyanlarının somut ve görgüye dayalı olmayıp soyut nitelikte kaldığı, bu duruma göre kadının birleştirilen davasının reddine yönelik sonuç kararda da usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı, dava açılmakla kadının ayrı yaşama hakkına sahip olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü kadının ve çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın lehine karar kesinleşinceye kadar, çocuk lehine ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve nafaka miktarlarında bir isabetsizlik görülmediği, ispat yükü kendisine düşen kadının davasını ispat edemediğinden ziynet alacağı davasının reddine ilişkin sonuç kararda usul ve esas açısından bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuk ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakaları ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir nafakası ile kadın lehine tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı .kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.