Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8515 E. 2024/4658 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla açtığı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf incelemesinin temyiz yoluyla denetimi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, eşinin kusurlu davranışlarını ispatlayamadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1689 E., 2023/1044 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/886 E., 2022/312 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkekle cinsel birliktelikten kaçındığı, erkeğe hakaret ettiği, tarafların iki yıldır ayrı yaşadığı ve kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk her biri yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma talebini kabul ettiklerini, erkeğin kadına bıçak çekerek tehdit ettiğini, kadına erkeği aldattığına dair iftira attığı, fiziksel şiddet uyguladığı dengesiz hareketlerinin olduğu ve erkeğin kusurlu olduğunu beyan ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuğun nafakası konusunda hakimin takdir edeceği miktara, çocuğun 11 yaşına kadar davacı ile kişisel ilişki kurmamasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dinlenen davacı tanıklarının davacının bipolar bozukluk rahatsızlığının bulunduğunu, davacının geçirdiği hastalık atağı sonrasında davalının kızkardeşi tarafından video çekildiğini, bunun hoşlarına gitmediğini ifade ettikleri, davacı tanıklarının, dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak ileri sürülen cinsel birliktelikten kaçınma hakaret, küçük dürücü davranışa yönelik bir beyanlarının bulunmadığı, tanıkların yorum ve düşüncelerini anlattıkları, taraflar arasındaki geçimsizliğe dair somut, görgüye dayalı, belli bir vakıayı ortaya koyan kusur tespitinde esas alınabilecek beyanlarının bulunmadığı, bu suretle davacı tarafça davalının üzerine atfı kabil kusurun varlığının ispat edilemediği anlaşılmakla davacının ispatlanamayan boşanma davasının reddine karar verildiği, ortak çocuğun velâyetinin yargılama sürecinde anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve ortak çocuk yararın tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın reddine ortak çocuğun velâyetinin yargılama sürecinde anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ortak çocuk yararına hükmolunan aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 01.01.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700,00 TL ye, 01.01.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000,00 TL ye artırılarak davacıdan alınarak velâyeten davalı anneye ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; iddialarının ve yaşanan olaylarda kusurun davalıda olduğunun ispat edildiğini, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmayı kabul etmelerine rağmen davanın reddinin yerinde olmadığını, kişisel ilişkinin çocuğun yararına olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmamasına, aksi halde yatısız kişisel ilişki tesisi ile çocuk yararına aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 169 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.