Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8559 E. 2024/3292 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazın davalı kadının kişisel malı olup olmadığı, davacının katılma alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, taşınmazın bedeli karşılığında dedesinden kalan mirastan feragat ettiğini ispatlayamaması ve davacıya ait aracın taşınmazın alınmasından kısa süre önce satılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1740 E., 2023/1750 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/755 E., 2023/192 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı erkek dava dilekçesinde özetle evlilik birliği içinde davalı adına Konya İli ... İlçesi ... Mahallesi 373 ada 158 parselde bulunan taşınmazın alındığını, bahsi geçen evin halen davalının kullanımında olduğunu, dava konusu taşınmaz alınırken ... plakalı aracın satılarak bedelinin kullanıldığından bahisle mal rejiminin tasfiyesi sureti ile şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 15.03.2023 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 416 ada 428 parsel 4. Bağımsız bölüm kapsamında 319.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz alınırken evin bedelinin davalının kardeşleri tarafından ödendiğini, bu ödeme nedeni ile davalının dedesinden intikal eden miras hakkından pay alınmayacağının kararlaştırıldığını, dolayısıyla taşınmazın kişisel malı olduğunu, dava konusu taşınmaz alınırken herhangi bir araç satışı yapılmadığını, zira bu aracın dava konusu taşınmaz alınmadan önce kaza yaptığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından, süresinde sunulan iddia, savunma ve deliller göz önüne alındığında, davacı taraf iddiasında dava konusu edilen taşınmazın 47.500,00TL'ye satın alındığını, taşınmaz satın alınırken ... plakalı aracının satıldığını, satılan araç bedeli ve kendi birikimleri ile söz konusu taşınmazın alındığını beyan ettiği, davalı tarafın ise dava konusu taşınmazın bedelinin davalının miras hakkına mahsuben davalı tarafın ailesi tarafından karşılandığı ileri sürdüğü, ... plakalı aracın 19.08.2010 tarihinde yani evin alındığı 20.09.2010 tarihinden kısa zaman önce satıldığı, aracı satın alan ve tanık olarak dinlenen Davut'un beyanında aracı 4.500,00 - 5.000,00 TL civarında davalıdan satın aldığını, aracı aldığında aracın çalışır vaziyette olduğunu, kazalı olmadığını, davacının arabayı hayırlı bir iş için sattığını söylediğini beyan ettiği, dinlenen diğer davacı tanıklarının da arabanın evin alınması için satıldığını beyan ettikleri, yine davacı tanığı Kemal'in davacıya vefa borcu olduğu için kendi adına 10.650,00 TL kredi çektiğini ve bankadan çıkmadan veznede tarafların ellerine çekmiş olduğu krediyi nakit olarak verdiğini beyan ettiği, davalı tanıklarının ise dava konusu evin alınmasında davalı tarafının ailesinin destek olduğunu beyan ettikleri, buna karşın davalının taşınmazın bedelinin miras payına mahsuben davalı tarafın ailesi tarafından karşılandığı iddiasının sabit görülmediği, dava konusu taşınmazın alınmasında davalı tarafın ailesinin ne miktarda maddî destekte bulundukları usulünce ispatlanamadığı, katılma alacağı belirlenirken malın toplam değerinden, bu mala ilişkin tüm borçların çıkarılması ve geriye kalan artık değer üzerinden katılma alacağının belirlenmesi gerektiği, davalı tarafın ailesinin desteğinin borç olarak mı verildiği veya ne kadar miktar borç verildiği dosya kapsamıyla ispat edilemediğinden katılma alacağı hesaplanırken bu hususun dikkate alınmadığı, davacı tarafın ıslah dilekçesinde, dava konusu taşınmaza yapılan ve bilirkişi raporlarında 53.000,00 TL olarak hesaplanan imalatların (iyileştirmelerin) boşanma tarihinden sonra yapıldığını kabul ettiği, dava konusu taşınmazın güncel değeri olan 638.000,00 TL'den, mal rejimi sona erdikten sonra davalı tarafça yapılan imalatların bedeli olan 53.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 585.000,00TL üzerinden katılma alacağının hesaplandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile Konya İli Beyşehir İlçesi Hacıakif Mahallesi 416 ada 428 parsel 4 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz yönünden 292.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ileher ne kadar davalı, taşınmaz alınırken evin bedelinin kardeşleri tarafından ödendiğini, bunun karşılığında kendisinin dedesinden kalan mirastan feragat ettiğini iddia etmiş ise de, bu konudaki tanık beyanlarının soyut olduğu, hangi kardeşin ne miktarda ödeme yaptığının somut delillerle ispatlanmadığı, davalının yemin delilinin de olmadığı, dolayısıyla dava konusu taşınmazın davalının kişisel malı olduğu iddiasını ispatlayamadığı, davacı tarafça taşınmazda yapılan iyileştirmelerin boşanma dava tarihinden sonra yapıldığının kabul edilmesi nedeni ile taşınmazın iyileştirmeler dahil belirlenen muhtemel karar tarihindeki değeri üzerinden iyileştirme bedeli düşüldükten sonra kalan miktarın yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, davacıya ait aracın sağlam bir şekilde dava konusu taşınmaz alınmadan kısa bir süre önce devredildiği, dolayısıyla davalının bu konudaki iddialarına da itibar edilmemesinde isabetsizlik olmadığı kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde öne sürdükleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davaya dayanak yapılan taşınmazın davalı kadının kişisel malı niteliğinde olup olmadığı, davacının katılma alacağının bulunup bulunmadığı ve katılma alacağının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.