Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8561 E. 2024/5673 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/956 E., 2023/1167 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1024 E., 2020/290 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin küsme huyunun olduğunu, yataklarını ayırdığını, telefonu engelleyip iletişimi kestiğini, kadının sosyal çevresi ile görüşmesini sorun ettiğini, erkeğin çocuklara ilgisiz olduğunu, evin ihtiyaçlarını gidermediğini, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, kadına küfür ve hakaret ettiğini, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, erkeğin, evin içinde 3. Kişilerin yanında iç çamaşırlarıyla gezdiğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava ve karşı dava cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının evin temizliği ile ilgilenmediğini, eve yönelik görevlerini yerine getirmediğini, kadının gelirlerini yazdığı kitaplara verdiğini evin geçimine destek olmadığını, kadının cinsel ilişkiden kaçındığını, erkeğin hastalığı ile ilgilenmediğini, erkeğin ailesini sevmediğini, erkeğin kız kardeşini evden kovduğunu iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin boşandıkları süre içerisinde sosyal ortamlara katılırken evlendikten sonra herhangi bir ortama katılmadığı, kadının ve çocukların kadının ailesi ile görüşmesini istemediği, erkeğin kadının sanat etkinliklerine gitmediği ve çocukların da gitmesini istemediği, erkeğin kadına ve çocuklarına "siz oraya sürtmeye gidiyorsunuz", "siz oradan sürtmekten geliyorsunuz", "eğer gidersen bir daha bu eve gelme" diyerek hakaret ve tehdit ettiği, erkeğin ev içerisinde atlet ve boxer ile dolaştığı, evin giderlerine yardımcı olmadığı, sadece 5-6 günlük kendi yiyeceği sebze ve meyveleri alıp kendisinin yediği, sürekli küslük çıkarttığı, eşinin ve kızının sağlık sorunları ile ilgilenmediği, evin salonunda yaşamaya başladığı, başka kadınlarla görüştüğü, gönül ilişkisi yaşadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gerektirecek ölçüde kadının kusurundan kaynaklanan somut herhangi bir vakıa ortaya koyamadığından erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin doğru olmadığı, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin doğru olmadığı, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.